Benim, son 50 yıldaki En favori konuşmalarımdan ikisi şunlar. | TED | هنا الخطابان الإمريكيان المفضلان لدي على مر ال ٥٠ سنة |
Ama En çok sevdiğim, 3.300 yıl önce Luksor'dan: Dersi asıp içmeye giden öğrencileri anlatan bir yazı. | TED | والمفضل لدي على الإطلاق منذ 3,300 عاماً فى الأقصر: تسجيل يصف تلاميذاً يقطعون دروسهم للذهاب لشرب الخمر. |
İsteyerek olmasa da, En azından ödeyecek param vardı. | TED | إن لم يكن لحسن الحظ، كان لدي على الأقل الوسائل للقيام بذلك. |
Görüş açık. Her yönde 20 millik bir görüş alanım var. | Open Subtitles | الرؤية جيدة لدي على الأقل 30 ميل واضحة في كل الإتجاهات |
Şey, ekip biçmek için bana verilecek bir arazi var. | Open Subtitles | اوه اجل ، انا كان لدي على الاقل ارضاً وعدتُ بها ، نعم |
Bak, özür dilerim ama elimde iyi bir pezevenk olduğuna dair ne kanıt var ki, Tanya? | Open Subtitles | أنظري , أنا أسف. لكن ما الأثبات لدي على أنك سمسارة جيدة , تانيا ؟ |
Bu benim kesinlikle her yerde En gözdelerimden biri. | TED | هذه أحد الأشياء المفضلة لدي على الإطلاق في كل مكان. |
Bu, En sevdiğim eski maçların kasedi. | Open Subtitles | لا .. هذا فقط المباريات المفضلة لدي على الاطلاق مسجلة على شريط |
Sen şakasın. Sen gördüğüm En kötü öğretmensin | Open Subtitles | أنت نكتة أنت أسوأ معلّم كان لدي على الإطلاق |
En azından bir tane gerçek kardeşim olduğunu bilmek güzel. | Open Subtitles | إنه لأمر رائع معرفة بأن لدي على الأقل أخّ واحد بالتأكيد. |
Adi herif şimdiye kadar sahip olduğum En güzel şeyi benden aldı. | Open Subtitles | ذلك المكسيكي الحثالة أخذ منيّ أفضل ما كان لدي على الإطلاق |
Adi herif şimdiye kadar sahip olduğum En güzel şeyi benden aldı. | Open Subtitles | ذلك المكسيكي الحثالة أخذ منيّ أفضل ما كان لدي على الإطلاق |
En ufak bir fikrim yok. Ama bir keresinde rüyamda ben de tedavi etmiştim. | Open Subtitles | لا فكرة لدي على الإطلاق، رغم أني وجدت لهذا علاجاً في أحد أحلامي. |
Hayır var diyemem, En azından ben bilmiyorum | Open Subtitles | لا ، ياسيد ، لا استطيع ان أقول لدي على الاقل ليس في حد علمي |
Sana söylüyorum, sana ayarlayacağım En az dört kişi var. | Open Subtitles | انا اقولُ لكِ ، لدي على الاقل اربعة خطوات. |
En az iki açık kırıkla birkaç kötü kesik var. | Open Subtitles | لدي على الأقل كسرين مفتوحين وبعض التمزقات السيئة. |
Benim daha çok, uzun vâdeli bir planım var. | Open Subtitles | لديّ أكثر .. لدي على ما يبدو خطة طويلة الأجل |
Hayatımın yarısı bitti sayılır ama eIde var sıfır. | Open Subtitles | قضيتُ تقريباً نصف حياتي وليس لدي على الأقل ما أقدمه لها. |
Biliyorum ama bir sorunum var. Ondan iyi sekreterim olmamıştı. | Open Subtitles | أنا أعرف، لدي مشكلة لأنها أفضل موظفة استقبال لدي على الاطلاق |
Bu tarafta bana yardım eden arkadaşlarım var. | Open Subtitles | انا لدي اشخاص يعملون لدي على القضية من جانبي |