Onun bu yaptığının, Kendime olan saygımı etkilemediğini görmesini istiyorum. | Open Subtitles | اردتها ان ترى ان ذلك لم يأثر على احترامي لذاتي |
Kalbim baştan çıkarılıyor diye her şeyi ... ve Kendime olan saygımı fırlatıp atamam. | Open Subtitles | لكنني لا أريد ن أهين كرامتي واحترامي لذاتي لأن قلبي مغرم بك |
Varım yoksa yarın sabah Kendime saygı duyamayacağım. | Open Subtitles | حسنا سأراهن والا فقدت احترامي لذاتي في الصباح |
Artık tek hedefim kendim için yaşamak. | Open Subtitles | لذا الآن، هدفي الأوحد أن أعيش لذاتي. |
Eskiden kendim için yaşardım ve hayatımı mahvettim. | Open Subtitles | كنت أعيش لذاتي ولقد أفسدتي حياتي. |
Özgüvenim o zamanlar bu kadar yüksek değildi. | Open Subtitles | احترامي لذاتي لم يكن عاليا حينها |
Benim Kendime saygım diyor ki, ...eğer yardıma ihtiyacıın varsa egonun önüne geçmesine izin verme. Bebeğim, ne yapabilirim? | Open Subtitles | إحساسي لذاتي يقول لي اذا احتجت مساعدة لا تدع غرورك يمنعك عزيزتي, ماذا يمكن أن أفعل؟ |
Sana söylemeyi istemedim çünkü beni ben olduğum için sevmeni istedim. | Open Subtitles | لم أرغب في إخبارك بذلك لأنني أريد منك أن تحبيني لذاتي |
Rütbemi kaybettim, Yuri, ama Kendime saygımı kaybetmedim. | Open Subtitles | فقدت رتبتى, يوري, لكنّ ليس احترامى لذاتي |
Rütbemi kaybetmiş olabilirim Yuri ama Kendime olan saygımı değil. | Open Subtitles | فقدت رتبتى, يوري, لكنّ ليس احترامى لذاتي |
Kendime hiç saygımın olmadığını düşünüyor olmalısın. | Open Subtitles | إنّه لا يستجيب للإنترفيرون لا بدّ وأنّكَ تظنّني لا أملك احتراماً لذاتي |
Ki bu da sana, Kendime olan saygımın ne kadar düşük olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الأمر الذي يعبر عن مدى إنخفاض إحترامي لذاتي. |
- Kocamın Kendime olan saygımı kontrol etmemesine karar verdim. | Open Subtitles | لقد قرّرتُ أن زوجي لا يملك يدًا في التحكّم بتقديري لذاتي |
Kendime verdiğim değer, ruhumu parçalayan bir sessizliğe yenilmişti ve bu sessizlik beni sevdiğim herkesten koparıyordu, Kendime yersizce yansıttığım nefret ve öfke ile tükeniyor, acısını kendimden çıkarıyordum. | TED | دُفن تقديري لذاتي تحت وطأة صمتٍ ساحقٍ للنفس الذي عزلني عن كل من أهتم لأمرهم، واستُهلكت بالكراهية الخاطئة والغضب الذي صببته على نفسي. |
Kendime olan saygımın başkalarının ne düşündükleri ile ilgili olmadığını, onun yerine nasıl göründüğümle alakalı olduğunu öğretti. | Open Subtitles | - المتخصص في عناية بشرتي - لقد علمني أن إحترامي لذاتي لايعتمد على مايظنه الآخرون |
Özgüvenim düşük ve açım. | Open Subtitles | ليس لدي احترام لذاتي و انا جائعة. |
Özgüvenim bunu gerektiriyordu. | Open Subtitles | تقديري لذاتي طلب هذا. |
Kendime olan saygım paramparça oldu. | Open Subtitles | وفقدت احترامي لذاتي |
Biraz bekleyip, beni ben olduğum için seven ateşli sarışını bulmaya çalışacağım. | Open Subtitles | سأنتظر وأرى إن كنت سأجد شابة شقراء مثيرة تحبني لذاتي |