"Red Sox maça çıkacak O yüzden lütfen ölmek için onların dönmesini bekle." | Open Subtitles | الجوارب الحمراء تبتعد على الطريق لذا أرجوك انتظرهم حتى يعودوا لكي تموت |
O yüzden, lütfen ama lütfen, düzeltmesi için birini gönderebilir misin? | Open Subtitles | لذا, أرجوك, أيمكنك أن ترسل أحدا ما لإصلاحه؟ |
Sana yardım etmeme izin vermezsen seni kesip çıkarırlar. O yüzden lütfen bana yardımcı ol. | Open Subtitles | إذا لم تدعيني أساعدكِ فإنه سيخرجهم , سيقطعك هنا لذا أرجوك ساعديني بهذا الأمر |
Bir işe yaramayacağının farkındayım, fakat bu durumda bunun bende kalmasının iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum, bu yüzden... lütfen alın bunu. | Open Subtitles | أعرف أنه لاشيء ممكن وفقاً للظروف لا أشعر بالرضى للاحتفاظ به ، لذا أرجوك خذه |
Kendi makamımı tehlikeye atıyorum, Bu yüzden lütfen bahaneler sunmaktan vazgeçin. | Open Subtitles | يمكننا القلق على العواقب السياسية فى يوم كهذا أنا أضع رئاستى على المحك لذا أرجوك, كف عن إعطائى أعذار |
Beni zorla çıkarmayacaksınız. Yani, lütfen, istediğimi yapın. | Open Subtitles | لن تخرجني بالقوة، لذا أرجوك افعل كما أقول |
O yüzden lütfen bize iyi haberlerin olduğunu söyle. | Open Subtitles | لذا أرجوك , أخبرنا بأنكَ تملك أنباءاً طيّبة |
"Red Sox maça çıkacak O yüzden lütfen ölmek için onların dönmesini bekle." | Open Subtitles | لذا أرجوك انتظرهم حتى يعودوا لكي تموت |
O yüzden lütfen sadece bu kez, benim dediğim olsun. | Open Subtitles | لذا أرجوك ..هذه المرة فقط افعل ما اطلبه |
Benim işim burada Chuck. O yüzden lütfen odaklan. | Open Subtitles | عملي هنا يا تشاك لذا أرجوك ابقى مركزا |
O yüzden lütfen söyle bana. Başka ne dedi? | Open Subtitles | لذا أرجوك أخبريني ماذا قالت غير ذلك؟ |
Bugün bir intikam alınacak ve bir katliam olacak O yüzden lütfen Paul, ver şu ismi bana. | Open Subtitles | ستكون هنالك ضربة إنتقامية اليوم وسيكون هنالك حمام دماء لذا أرجوك يا "بول" أعطني إسماً |
Düğünümüzün Sunday Times'da ilan edilmesini gerçekten istiyorum O yüzden lütfen, dişini fazla gösterme. | Open Subtitles | وأنا اريد ان يكون هناك إعلان (يورك-غولدنبلات) عن زواجنا بصحيفة الأحد لذا أرجوك اظهر القليل من الأسنان فقط |
O yüzden lütfen. Bana nerede olduğunu söyle. | Open Subtitles | لذا أرجوك أخبرني أين هي |
O yüzden lütfen şu an doktorum olma. | Open Subtitles | لذا أرجوك لا تكن طبيبي الآن |
Size bütün söyleyebileceğim bu heykelin sıradaki olduğu Bu yüzden lütfen güvenli bir yere götürmeme izin verin. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله لك أن تلك المنحوته هي هدفه القادم لذا أرجوك دعني أن أنقلها إلي مكان آمن. |
Bu yüzden lütfen her şey iyi olacak demeyi bırak çünkü bunu bilemezsin. | Open Subtitles | لذا أرجوك كف عن قول كل شيء سيكون على ما يرام لأنك لا تعلم ذلك |
Bu yüzden lütfen bunları söylerken beni dinle şu an, tam şu an seni sevdiğim kadar hiç kimseyi sevmedim. | Open Subtitles | لذا أرجوك إصغي إلي عندما أقول أنا لم أعشق من قبل كما أعشقك ألآن في هذه اللّحظة |
Yani lütfen, sana yalvarıyorum benimle gel, çünkü sensiz yapamam. | Open Subtitles | لذا أرجوك وأتوسلك أن تجيئي معي لأنّي أعجز عن فعل ذلك بمفردي. |
Daha tartışacağımız çok şey var, Yani lütfen. | Open Subtitles | لدينا الكثير لنناقشه لذا أرجوك |
Aydınlık'ınızın çocuğumun iyileşmesine bir yardımı olmayacak Bu yüzden lütfen beni aramayı kes tamam mı? | Open Subtitles | نوركم لن يساعد في تحسن ابنتي لذا أرجوك توقف عن الإتصال بي، حسنًا؟ |