Korkarım, yeteri kadar zamanınızı aldım, size çok, çok teşekkür ettiğimi ve sizi bir daha rahatsız etmeyeceğimi söyleyeceğim. | Open Subtitles | أخشى أنني اقتطعت ما يكفي من وقتك لذا سأقول شكراً جزيلاً ولن أزعجك ثانيةً |
Ama ben onu duyan ve gören tek kişiyim ve herkese onun ne yaptığını ve neler söylediğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | لكنني الوحيد الذي بإمكانه رؤيته وسماعه لذا سأقول لكم جميعاً ما يقوله ويفعله |
Freddy, sen golfçüsün, O yüzden anlayacağın dilde söyleyeceğim. | Open Subtitles | فريي, انت لاعب قولف لذا سأقول لك ذلك مباشره |
Ayrıca striptiz kulüplerine pek gelmediğini biliyorum O yüzden sana birkaç ipucu vereceğim. | Open Subtitles | و أعلم أنك لا تذهب لنادي التعري كثيراً لذا سأقول لك بعض النصائح |
Bu bir uzay gemisi, O yüzden sıfırla bir arası diyebilirim. | Open Subtitles | .. حسناً , إنها سفينة فضائية لذا سأقول بين صفر و واحد |
İlk çalışmamız mutlu ve âşık insanlar üzerineydi ve basında geniş yer buldu, Bu yüzden bundan çok az bahsedeceğim. | TED | دراستنا الأولى كانت لناس كانوا سعداء في الحب قد تم نشرها على نطاق واسع، لذا سأقول القليل جدا عنها. |
Google'la ilgili iyi düşüncelerin çoğunu anlatıyorum, ...Bu yüzden bir küçük kritik düşünce söyleyebileceğim. | TED | وأنا أقول الكثير من الأشياء الحسنة حول قوقل، لذا سأقول شيئاً واحداً حرجاً. |
Evet köstebek. Çok zamanım yok sadede gelip adını söyleyeceğim hazırsan söylüyorum. | Open Subtitles | أجل، جاسوس، وليس لديّ متسعٍ من الوقت لذا سأقول اسمه مباشرة |
Bu yüzden bugün burada keşke söyleseydim dediğim tek şeyi söylemezsem pişman olacağımı bildiğim tek şeyi söyleyeceğim: | Open Subtitles | لذا سأقول هنا اليوم الشىء الذى أتمنى لو كنت قلته الشىء الذى أعرف أننى سأندم إذا ما لم أقوله |
Orada olduğunu biliyorum O yüzden söyleyeceğim: | Open Subtitles | أنا أعرف أنكِ بالداخل لذا سأقول ما جئت لأجله |
Keşke annem iki sene önce, tam da bu gece söyleseydi dediğim bir şeyi söyleyeceğim. | Open Subtitles | لذا سأقول شيئاً كان يجب أن تقوله أمي قبل عامين هذه الليلة |
O bunu söyleyeyemecek kadar gururlu, O yüzden ben söyleyeceğim. | Open Subtitles | أما الآن، إنه كبريائه الذي منعه من قول ذلك لذا سأقول بالنيابة عنه |
Ancak Çoğul Dünyalar Yorumu'na inandığını bildiğimden bunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | لكن، أعلم أنك تؤمن في تفسير العوالم المتعددة، لذا سأقول هذا. |
Akıl vermemi istemiyorsun, Bu yüzden sana sen olsan bana ne derdin onu söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنت لا تريدني أن أنصحك لذا سأقول لك ما أظنك ستقوله لي |
Tamam, dedikodudan ne kadar nefret ettiğimi biliyorsunuz Bu yüzden sadece.... ...bir kez söyleyeceğim. | Open Subtitles | حسناً، تعرفين كم أكره القيل والقال لذا سأقول فقط هذه المرة |
Seni yeterince tanıyorum, O yüzden basitçe söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنا أعرفك جيداً، لذا سأقول هذا ببساطة. |
Şimdi yapacak gerçek işlerim var. Bu yüzden adieu ve hoşça kalın. | Open Subtitles | الان، لدي بعض الأعمال الحقيقية، لذا سأقول وداعا ً والى اللقاء |
Şimdi yapacak gerçek işlerim var. Bu yüzden adieu ve hoşça kalın. | Open Subtitles | الان، لدي بعض الأعمال الحقيقية، لذا سأقول وداعا ً والى اللقاء |