ويكيبيديا

    "لذلك كان" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bu yüzden
        
    • o yüzden
        
    • Bu nedenle
        
    • vardı
        
    İşte, bunu yapmak zor, bu yüzden bazı teknolojiler geliştirmek zorundaydık. TED حسنا, من الصعب فعل ذلك, لذلك كان علينا أن نحدث تكنولوجيا.
    ve o bir de yaşlılar evindeydi, bir huzurevinde diğer yaşlı insanlarla beraberdi, bu yüzden tam olarak diğerleri gibi görünmesi gerekiyordu. TED وانه أيضا في منزل قديم ، وانه في دار رعاية المسنين حول مسنين آخرين ، لذلك كان عليه أن يشبه بالضبط الآخرين.
    Otoparktalarmış hatta. Demek baban bu yüzden bu kadar endişeli. Open Subtitles في هذه المواقف ، حقيقة لذلك كان والدك يتصرف بغرابة
    o yüzden diğerleri helikoptere doğru giderken ben kenarda beklemek zorunda kalmıştım. TED لذلك كان علي أن أتنحي جانبًا، بينما كان الآخرون يتقدمون نحو الطائرة.
    Uyuyamadım, o yüzden ya bunu yapacaktım ya da Hoarders maratonu izleyecektim. Open Subtitles لم أستطِع النوم لذلك كان إما هذا أو أُشاهد سباق جامعي القمامة
    Hapları yutmakta zorlanıyor Bu nedenle deriden uygulamalı bir karışım hazırlamak zorundayım. Open Subtitles لديه صعوبة في البلع لذلك كان علي أن أصف له هذا المزيج
    Böylece neredeyse iki tam yıl boyunca, göz sistemine yoğunlaşmış bir adamımız vardı. TED لذلك كان لدينا شخص واحد ركز على نظام العين لمدة عامين تقريبا بالكامل.
    Maalesef, inek ortadan kaybolmuştu bu yüzden benim oyuncu değişikliği yapmam gerekti. Open Subtitles لسوء الحظ البقرة كانت تتجول لذلك كان علي أن أقوم بتعديل بسيط
    bu yüzden o gözlerin bir televizyon ekranından bana baktıklarını görmek biraz garipti. TED لذلك كان من الصعب رؤية تلك الصور وتلك العيون تحملق في وجهي من خلال التلفاز.
    bu yüzden sadece onların güveni ile çekebilirsiniz. TED لذلك كان يمكنك عمل ذلك اذا حزت على ثقتهم.
    Temin ederim ki o zamanlar orada Walmart ya da bakkallar yoktu bu yüzden ciddi manada bir taşra hayatı biçimi yaşanıyordu. TED وصدقوني، لم يكن هناك وول مارت أو المتاجر آنذاك. لذلك كان حقا نموذج العيش الريفي.
    Ve erişilebilir emniyet arabaları yoktu, bu yüzden bizimle uğraşmak zorundalardı. TED ولم يكن هناك في الزحام عربات متحركة، لذلك كان عليهم التعامل معنا.
    bu yüzden de aşağıya inmek benim için çok daha güvenliydi. TED لذلك كان من الآمن لي أن أهبط في الاسفل.
    Harika bir annesin ve çocuklarını hiçbir zaman istismar etmezsin, o yüzden kendimi frenlemem gerekti. TED أنت أم رائعة والتي لا يمكنها أن تستغلّ أبناءها بأي شكل من الأشكال، لذلك كان لا بدّ أن أتوقف وأراجع نفسي.
    Babam hiç kolleje gitmedi, o yüzden benim gitmem çok önemliydi. Open Subtitles لم يذهب أبي أبداً للجامعه ـ لذلك كان من الضروري أن أذهب أنا ـ يبدو هذا الكلام مألوفاً
    - Pekâlâ, bak... bu adam zaten bunun bir şaka olduğunu düşünüyor, o yüzden biraz kendini savunabilir. Open Subtitles مازال هذا يظن بأنها مزحة لذلك كان عدائياً بعض الشيء
    Simon yanlışlıkla bir tane içti. o yüzden bu halde. Open Subtitles أَخذَ سايمون واحد بالخطأ، لذلك كان يتصرف هكذا.
    Bu nedenle, stüdyonun ilk kuralı... ...burada sınırlara ve korkuya yer yok. TED لذلك كان الاستوديو ، بلا حوجز، ولا خوف.
    Bu üç suçun hepsini işlemiştim, Bu nedenle bu benim ayıbımdı. TED وقد كنت مذنبًة في كل هذه الأشياء، لذلك كان لا بدّ أن يكون العار من نصيبي أنا.
    Bu nedenle rekabeti engellemenin hazzı kuvvetlidir. TED لذلك كان دافع تجنب المنافسة قوياً جداً.
    Bir duvar vardı ve eğer duvarın üzerinden atlarsam parka geri dönecektim. Open Subtitles لذلك كان هناك جدار إذا قفزت من فوق الجدار يرجعك إلى المنتزه
    Müthiş bir adamdı. Kocaman bir rüyası vardı. TED لذلك كان كينج رجلا عظيما. كان لديه حلم كبير جداً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد