ويكيبيديا

    "لذلك لا أستطيع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bu yüzden
        
    • veremem
        
    • o yüzden
        
    Bakıyorum. Bu yüzden hata yapma lüksüm yok. Open Subtitles لذلك لا أستطيع أن أرتكب خطأ أنا يجب أن أعمل كلّ شيء صحيح و
    İşte Bu yüzden Tom Baldwin gibi bir ajanı rafa kaldıramassın. Open Subtitles و لذلك لا أستطيع وضع محقق كتوم بالدوين على الرف
    İşte Bu yüzden sana krallığın anahtarlarını veremem. Open Subtitles لذلك لا أستطيع أن أعطيك مفاتيح المملكة يافتى
    Burada yok o yüzden onlara, töreni onsuz yapamayacağımız dışında ne söyleyebilirsin bilmiyorum. Open Subtitles لا أعرف يا أمي. ليس هنا، لذلك لا أستطيع أن أقول لك ما ستقولينه لهم عدا عن أنّنا لا نستطيع القيام بالمراسم دونه
    Telefonum da kapandı, Bu yüzden çekici çağıramıyorum. Open Subtitles و هاتفي توقف تماما لذلك لا أستطيع الإتصال بشاحنة السحب
    Ama birbirimizden nefret ediyoruz Bu yüzden konuşamıyorum. Open Subtitles لأنه هناك أمور قد أوّد الحديث معك بشأنها لكننا كنّا نكره بعضنا البعض بشدة، لذلك لا أستطيع
    Bu yüzden hayal kırıklığına uğramadım. Open Subtitles لذلك لا أستطيع القول أننى محبط من أدائك
    Ben bir kedi değilim, Bu yüzden onunla evlenemem. Open Subtitles أنا لست قطة لذلك لا أستطيع الزواج منه
    Evet. Ve Bu yüzden şimdi burayı terk edemem. Open Subtitles نعم , و لذلك لا أستطيع المغادرة الآن
    Bu yüzden kendimden nefret etmeyi kaldıramam. Open Subtitles لذلك لا أستطيع تحمل أن أكره نفسي.
    Adını bilmiyorum, Bu yüzden size söyleyemem. Open Subtitles أنا لا أعرف اسمه لذلك لا أستطيع إخبارك.
    Bu iş beni sana götürdü. Bu yüzden bundan tamamen pişman olmam benim için zor. Open Subtitles لذلك لا أستطيع أن أندم عليه
    Bu yüzden sana Damocles kumandasını... Freya'yı veremem. Open Subtitles ( لذلك لا أستطيع أن أعطيك مفتاح ( الفرايا ) ولا مفتاح ( الديموقليس
    Bu yüzden Alfie'nin böyle bir plan yaptığını sanmıyorum. Open Subtitles لذلك لا أستطيع أن أتخيّل أن (الفي)ِ هو من كان فكّر بهذه الخطّة
    Bu yüzden mi okuyamıyorum? Open Subtitles لذلك لا أستطيع قرائته.
    Şu sıralar biraz formsuzum, o yüzden herhangi bir söz veremem. Open Subtitles أنا في شيء من الركود في الوقت الحالي، لذلك لا أستطيع أن أعد لك شيئا.
    Şu an annemle birlikteyim. Telefona cevap veremem. Open Subtitles [أنا مع أمي الآن، لذلك لا أستطيع الرد على الهاتف.
    Sorun şu ki, 21 yaşında olsam parasını öderdim, ama değilim, o yüzden ödeyemem. Open Subtitles الامر هو اني كنت سادفع ولكان عمري 21 عاما لكنني لست، لذلك لا أستطيع.
    Tam olarak bilmiyorum, o yüzden kesin konuşamam. Open Subtitles أنا لا أعرف على وجه اليقين، لذلك لا أستطيع أن أقول حقا.
    Fotoğrafı benim çekmem gerekiyor o yüzden çekilemem. Open Subtitles علي أن ألتقط الصورة لذلك لا أستطيع أن أكون معكم في الصوره

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد