ويكيبيديا

    "لستُ بحاجةٍ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ihtiyacım yok
        
    • gerek yok
        
    Bunun için çok çalıştın. Benim ihtiyacım yok. Open Subtitles .أنت من هو يهدم الأمر .أنا لستُ بحاجةٍ إليك
    Çünkü şu an burada dururken, seni öldürmeye ihtiyacım yok. Open Subtitles لأنّني واثق وثوقي بوقوفي هنا أنّني لستُ بحاجةٍ لقتلك
    Hayır seni öldüreceğim, öldürmeliyim. Sadece buna ihtiyacım yok. Open Subtitles لا، سأقتلك، عليّ ذلك إلاّ أنّي لستُ بحاجةٍ لذلك
    - Sana o hastanedeki politik belirsizliği anlatmama gerek yok sanırım. Open Subtitles لستُ بحاجةٍ لتذكيركـِ فيما يخصُ الوضع السياسي الحرج لمركزِ المحاربينَ القدامى
    Kanun dersi vermenize gerek yok. Open Subtitles لستُ بحاجةٍ لإخبارك عن كيفية سير القانون
    Kanıtlanmamış, çılgınca bir test yapmak için iznine ihtiyacım yok. Open Subtitles لستُ بحاجةٍ لموافقتك للقيامِ بأحد علاجاتي المجنونةِ الخلافيّة
    Beni sürekli takip edecek bir korumaya ihtiyacım yok. Open Subtitles لستُ بحاجةٍ لحارسٍ شخصي. فأنا لستُ في الخامسة عشرة.
    O boka ihtiyacım yok. Open Subtitles لستُ بحاجةٍ لهذه القذارة يا ابنَ العم
    Ama benim bu adamı gözlem altına almak için izne ihtiyacım yok. Open Subtitles "ولكنّني لستُ بحاجةٍ لإذن كي أراقب هذا الرجل"
    Bu saçmalığa ihtiyacım yok. Open Subtitles أنا لستُ بحاجةٍ لهذا الهراء. حقاً. إنه فقط...
    Onu görme ihtiyacım yok; inanmam yeter. Open Subtitles لستُ بحاجةٍ لرؤيتِه بل أن أصدّق بوجوده.
    Tatlım, yardıma ihtiyacım yok. Open Subtitles عزيزتي أنا لستُ بحاجةٍ للمساعدة
    İçini görmeye ihtiyacım yok. Open Subtitles لستُ بحاجةٍ لأرى ما يجري في الدّاخل.
    İçeride bir adamım var. Sana ihtiyacım yok. Open Subtitles لديّ شخصٌ من الداخل لستُ بحاجةٍ إليكِ
    Hayır, o kadar büyük odaya ihtiyacım yok. Open Subtitles لا، لستُ بحاجةٍ لكل تلك المساحة.
    Ben... Kendi hakkımdaki şeyleri bilmek için bir kitaba ihtiyacım yok. Open Subtitles أنا لستُ بحاجةٍ لكتاب، حتى أعرف طبيعتي.
    Senin derslerine ihtiyacım yok. Open Subtitles لستُ بحاجةٍ أن تعظني.
    Senin yardımına ihtiyacım yok. Open Subtitles لأنني لستُ بحاجةٍ لمساعدتك.
    Süslü arabalara gerek yok. Otobüse atladım, seni masraftan kurtardım. Open Subtitles لستُ بحاجةٍ إلى سيارات لقد استقلّيتُ الباص، ووفّرتُ عليكَ بعضَ المال
    Ondan hızlı koşmama gerek yok, seni geçsem yeter bana. Open Subtitles لستُ بحاجةٍ لأن أسبقه إنما أريد أن أسبقكَ أنت
    Her şey ortada. Göstermeme gerek yok, değil mi Albay? Open Subtitles ربما لستُ بحاجةٍ لأُعلمكَ بما هو بيّن أليس كذلكَ حضرة العقيد ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد