Bana konuşana kadar seni dövmek isterdim ama fazla vaktim yok. | Open Subtitles | بقدر ما أحب أن أقوم بصفعك حتى تقوم بإخباري ، إلا أنني لست أملك الكثير من الوقت |
Tanrı aşkına daha işler durumda bir dikiş makinem bile yok. | Open Subtitles | أعني، حبّاً لله، لست أملك حتّى آلة حياكة تعمل. |
Çok fazla iltimas hakkım yok. | Open Subtitles | لست أملك الكثير من التأثير. والتأثير الذي أملكه، |
Belki de dikkatli davranman sayesinde senin hala laboratuvarın vardır, benimse yok. | Open Subtitles | ربما حذرك هو السبب انك لا يزال لديك مختبر و أنا لست أملك واحداً. |
Şu anda fazla bir şeyim yok ama buna sahibim. | Open Subtitles | لست أملك الكثير الآن، لكنّي أملك ذلك الشرف. |
İsterdim ama param yok. | Open Subtitles | نعم، أنا أود هذا، لَكنى لست أملك أي مال |
Richard'ın askeri yeteneği yok bende. Ama o sana burada ihanet etti, bense etmedim. | Open Subtitles | لست أملك مهارات "ريتشارد" العسكرية لكنه جاء ليخونك وليس أنا |
Çocuklarımın rızkına göz koymaya çalıştığını biliyorum. Bir çocuğum bile yok ama olsaydı rızkına göz dikiyor olurdun! | Open Subtitles | أعرف أنك تحاول سرقة اللقمة من فم أطفالي لست أملك أطفال ، ولكن لو كان لديّ فأنت تسرق طعامهم! |
Öyle bir listem yok, ahbap, çünkü ben ölmüyorum. | Open Subtitles | أنا لست أملك قائمة الجيب لأنني لن أموت. |
Burada kıyaslama yapabileceğim temiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لست أملك شيء نظيف لأضرب به المثل |
Ama bu seferkiyle yüzleşecek gücüm yok. | Open Subtitles | ومع ذلك لست أملك القوة لمواجهة هذا |
Benim kuşanacak bir zırhım yok. | Open Subtitles | كما ترى، لست أملك بذلة مُسلحة. |
Ama benim giyecek bir zırhım yok. | Open Subtitles | كما ترى، لست أملك بذلة مُسلحة. |
- Elimde onu tutacak bir şey yok. | Open Subtitles | لست أملك أية أدلة تسمح لي باجتجازه |
Temiz bir kesik açacak bir şeyim gerçekten yok. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}بالواقع، لست أملك ،غرضًا حادًّا لأقطعه أسيلًا |
Benim bir yerde gizli zulam filan yok! | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}لست أملك مخبأ سريًّا ! بمكان ما بإحدى القُمُر |
Kartım yok ama ben Kütüphaneci'yim. | Open Subtitles | - لست أملك بطاقة، إنما .. بالواقع، أنا أمين المكتبة. |
Bunu neden izlediğim hakkında en ufak bir fikrim yok ama görünüşe göre Tandy Lewis'e kankalık teklif ediyor. | Open Subtitles | لست أملك أدنى فكرة عمّا يدعوني لمشاهدة هذا (ولكن على ما يبدو، (تاندي يطلب من (لويس) أن يصبح صديقه |
Sonuçta benim elimde kanıt falan yok. | Open Subtitles | لست أملك أدلة على أي حال ليس لديّ شيء |
Artık bir kamyonun yok benim... | Open Subtitles | لست أملك شاحنه بأي حال. |