"لست بحاجة لأن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• zorunda değilsin
• lüzum yok
• ihtiyacım yok
• zorunda değilim
• yapmana gerek yok

- Yapamam. Kahraman olmaya çalışma. Kahraman olmak zorunda değilsin Benim için bunun önemi yok.
لا تحاول أن تكون بطلاً لست بحاجة لأن تكون بطلاً , ليس بالنسبة لى

Bilirsin, tamamen kira kontrollü, Iki odalı... .. ben kolaylıkla karşılarım ödemek zorunda değilsin.
إنه إيجار معقول غرفتين نوم أستطيع تحمل تكلفتها بسهولة لست بحاجة لأن تدفعي

Rahatsızlık hissetmiyorum. Endişe etmenize lüzum yok.
.إنّ ذلك لايزعجني بتاتاً .أنت لست بحاجة لأن تقلقي

İyi iş çıkardın. Endişe etmene lüzum yok.
.لقد قمت بعمل رائع .أنت لست بحاجة لأن تقلق

Benim böbürlenmeye ihtiyacım yok hele de daha önce hiç randevusu olmamış birilerine.
أتمزحين ؟ لست بحاجة لأن أتبختر لان بعض النّاس لم يحظوا بموعد أبداً

Konuşmacı olmak zorunda değilim! Tamam mı?
لست بحاجة لأن أكون المتحدث الرسمي حسناً؟

Adam, kızın sevdiği her şeyi sen de seviyormuşsun gibi yapmana gerek yok.
تعرف يا ادم انت لست بحاجة لأن تدّعى انك تحب كل شيىء تفعلة

Ama nerede olduğunu söylemek zorunda değilsin çünkü çok açık.
و لكن أنت لست بحاجة لأن تقول لى أين هو لأنه واضح

Tüm hayatını yaşlı adamlardan emir alarak geçirmek zorunda değilsin.
لست بحاجة لأن تعيش طوال حياتك تتلقى الأوامر من رجال عجائز

Daha yeni tanıştık. Görüştüğün diğer insanlardan bahsetmek zorunda değilsin.
لقد تقابلنا للتو، لست بحاجة لأن تخبرني عن الأشخاص الآخرين الذين تقابلهم

Gümrük memurlarını tanımak zorunda değilsin.
أنت لست بحاجة لأن تعرف ضبّاط جمارك

Onu affetmek zorunda değilsin.
لكن أنتِ لست بحاجة لأن تسامحيه

Bir daha aynı şeye lüzum yok.
لست بحاجة لأن تفعل ذلك مرتين

Bir daha ayni seye lüzum yok.
لست بحاجة لأن تفعل ذلك مرتين

Dostum, ben yüzdemi alıyorum. Onları kandırmaya ihtiyacım yok.
مهلاً يا رجل، أنا آخذ نسبتي أنا لست بحاجة لأن أخدعهم

Onun tepemde ha bire boza pişirip ne yapmam gerektiğini söylemesine ihtiyacım yok!
لست بحاجة لأن تلاحقني كل ثانيتين وتُملي عليّ أفعالي

Bastonlu, güçsüz bir ihtiyara cevap vermek zorunda değilim!
لست بحاجة لأن أجيب رجل عجوز يحمل عصا ضعيفة

Ne duyduğuma dikkat etmek zorunda değilim.
لست بحاجة لأن أكون منتبها لما أسمع.

Senin bir şey yapmana gerek yok.
لست بحاجة لأن تفعلي أي شيء

Yalakalık yapmana gerek yok.
لست بحاجة لأن يتملقني أحد