- Yapamam. Kahraman olmaya çalışma. Kahraman olmak zorunda değilsin Benim için bunun önemi yok. | Open Subtitles | لا تحاول أن تكون بطلاً لست بحاجة لأن تكون بطلاً , ليس بالنسبة لى |
Bilirsin, tamamen kira kontrollü, Iki odalı... .. ben kolaylıkla karşılarım ödemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | إنه إيجار معقول غرفتين نوم أستطيع تحمل تكلفتها بسهولة لست بحاجة لأن تدفعي |
Bilirsin, tamamen kira kontrollü, Iki odalı... .. ben kolaylıkla karşılarım ödemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | إنه إيجار معقول غرفتين نوم أستطيع تحمل تكلفتها بسهولة لست بحاجة لأن تدفعي |
Rahatsızlık hissetmiyorum. Endişe etmenize lüzum yok. | Open Subtitles | .إنّ ذلك لايزعجني بتاتاً .أنت لست بحاجة لأن تقلقي |
İyi iş çıkardın. Endişe etmene lüzum yok. | Open Subtitles | .لقد قمت بعمل رائع .أنت لست بحاجة لأن تقلق |
Benim böbürlenmeye ihtiyacım yok hele de daha önce hiç randevusu olmamış birilerine. | Open Subtitles | أتمزحين ؟ لست بحاجة لأن أتبختر لان بعض النّاس لم يحظوا بموعد أبداً |
Konuşmacı olmak zorunda değilim! Tamam mı? | Open Subtitles | لست بحاجة لأن أكون المتحدث الرسمي حسناً؟ |
Adam, kızın sevdiği her şeyi sen de seviyormuşsun gibi yapmana gerek yok. | Open Subtitles | تعرف يا ادم انت لست بحاجة لأن تدّعى انك تحب كل شيىء تفعلة |
Ama nerede olduğunu söylemek zorunda değilsin çünkü çok açık. | Open Subtitles | و لكن أنت لست بحاجة لأن تقول لى أين هو لأنه واضح |
Tüm hayatını yaşlı adamlardan emir alarak geçirmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لست بحاجة لأن تعيش طوال حياتك تتلقى الأوامر من رجال عجائز |
Daha yeni tanıştık. Görüştüğün diğer insanlardan bahsetmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لقد تقابلنا للتو، لست بحاجة لأن تخبرني عن الأشخاص الآخرين الذين تقابلهم |
Gümrük memurlarını tanımak zorunda değilsin. | Open Subtitles | أنت لست بحاجة لأن تعرف ضبّاط جمارك |
Onu affetmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لكن أنتِ لست بحاجة لأن تسامحيه |
Bir daha aynı şeye lüzum yok. | Open Subtitles | لست بحاجة لأن تفعل ذلك مرتين |
Bir daha ayni seye lüzum yok. | Open Subtitles | لست بحاجة لأن تفعل ذلك مرتين |
Dostum, ben yüzdemi alıyorum. Onları kandırmaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | مهلاً يا رجل، أنا آخذ نسبتي أنا لست بحاجة لأن أخدعهم |
Onun tepemde ha bire boza pişirip ne yapmam gerektiğini söylemesine ihtiyacım yok! | Open Subtitles | لست بحاجة لأن تلاحقني كل ثانيتين وتُملي عليّ أفعالي |
Bastonlu, güçsüz bir ihtiyara cevap vermek zorunda değilim! | Open Subtitles | لست بحاجة لأن أجيب رجل عجوز يحمل عصا ضعيفة |
Ne duyduğuma dikkat etmek zorunda değilim. | TED | لست بحاجة لأن أكون منتبها لما أسمع. |
Senin bir şey yapmana gerek yok. | Open Subtitles | لست بحاجة لأن تفعلي أي شيء |
Yalakalık yapmana gerek yok. | Open Subtitles | لست بحاجة لأن يتملقني أحد |