Bu sokaklara kimin hükmettiğini size söylemek zorunda değilim, dedektif. | Open Subtitles | أنا لست مجبراً لأقول لك من إعتاد أن يضع قواعد الشارع التافهون فعلوا. |
Bilgisayarı olan bir salaktan bunları duymak zorunda değilim. Zorundasın! | Open Subtitles | لست مجبراً على تحمل ذلك الحقير سوى لأنّه يملك حاسوب! |
Bu saçmalığı dinlemek zorunda değilim. - Benim oğlum öyle biri değildi. | Open Subtitles | لست مجبراً على سماع هذا الهراء، فليس هذا الرجل الذي عرفته |
Senin de benimle konuşmamana alışmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لست مجبراً على أن أعتاد على ألا تتحدث إلي أنت كذلك |
Bu şekilde konuşmanızı dinlemeye mecbur değilim... | Open Subtitles | أنا لست مجبراً على الاستماع لك وأنت تتحدث بهذه الطريقة، ذلك مهين |
Senin de benimle konuşmamana alışmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لست مجبراً على أن أعتاد على ألا تتحدث إلي أنت كذلك |
Sana bir şey açıklamak zorunda değilim... Haşmetmahapları. | Open Subtitles | لست مجبراً لتبرير أي شيءٍ لك، نيافتكم. |
Sen gitmek zorundasın. Ben kalmak zorunda değilim. | Open Subtitles | عليكِ الرحيل، لست مجبراً على البقاء |
Burada dikilip bunları dinlemek zorunda değilim! | Open Subtitles | لست مجبراً على الوقوف هنا وسماع كل هذا |
Biliyorsun seni götürmek zorunda değilim. | Open Subtitles | هل تعلم أنني لست مجبراً أن أقلك |
Hiçbir şey yapmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لست مجبراً على فعل شيء أناالقانون.. |
Bunu dinlemek zorunda değilim. | Open Subtitles | انا لست مجبراً على سماع هذا |
Sana bir şey göstermek zorunda değilim. | Open Subtitles | لست مجبراً أن أريك شيئاً |
Kimseyi çekmek zorunda değilim. | Open Subtitles | لست مجبراً على الإكمال |
Kimseye bir şey açıklamak zorunda değilim. | Open Subtitles | لست مجبراً على تفسير أي شيء... |
- Seninle konuşmak zorunda değilim, Doktor. | Open Subtitles | - لست مجبراً على الحديث إليك - |
Sana bir açıklama yapmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لست مجبراً على تفسير نفسي |
Umursuyormuşum numarası yapardım ama mecbur değilim. | Open Subtitles | من الممكن أن أتظاهر بالإهتمام لكنّي لست مجبراً على ذلك |