Bu nedenle, Ulusal Otoyol Trafik güvenliği İdaresi' nden desteğe ihtiyacımız var. | TED | لذلك احتجنا إلى القليل من الدعم من الإدارة الوطنية لسلامة المرور على الطرق السريعة. |
O zamandan beri, kimse sizden ailelerinizin evlerinizin ve topraklarınızın güvenliği için hayatlarınızı tehlikeye atmanızı istemedi. | Open Subtitles | ومنذ ذلك الحين، لا أحد قد طلب منكم المخاطرة بحياتكم لسلامة عائلاتكم ومنازلكم و أراضيكم. |
İçişleri bakanlığı, kilit altında tutulmanızın kamunun güvenliği için gerekli olduğuna inandığı sürece serbest bırakılmayacaksınız. | Open Subtitles | و لن يتم اطلاق سراحك, حتى يتم تحديد اذا كان حجزك غير لازم لسلامة العامة |
Şu gemi bölmesi problemiyle ilgili Ulusal Taşımacılık Güvenlik Kurulu'nun adamları burada. | Open Subtitles | رجال المجلس الوطني لسلامة النقل هنا حول مشكلة الحاجز تلك |
Bununla Ulusal Havacılık Güvenlik Kurulunun ilgilenmesi gerekmiyor mu? | Open Subtitles | أليست القضية من حق المجلس الوطني لسلامة النقل؟ |
Bir çocuk bu tür bir olaydan ne kadar uzak olursa onun iyiliği için o kadar iyi olur. | Open Subtitles | وأنا واثقة أن هذا هو الحلّ الأمثل لسلامة الطفلة بهذه المشكلة وسيكون لسلامتها النفسية أيضاً |
Akıl sağlığım için, buna ve bana destek olmana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج العمل لسلامة عقلي، وأحتاجك لتساندني. |
İstediğim tek şey, eyaletin güvenliği için çok önemli olan bir birimin bir parçası olmanız, o kadar. | Open Subtitles | أطلب منّك أن تكوني جزءاً من الفريق هذا أمر حيويّ لسلامة الولاية |
"Yol güvenliği için tehdit oluşturuyordu, bu yüzden peşinden gittim." | Open Subtitles | كانت تشكل تهديداً لسلامة الطريق لهذا توجب علي أن لا ألحقها |
Rehinelerin güvenliği önceliğimizdir. | Open Subtitles | الأولوية لسلامة الرهائن اسمح لي بالتفاوض ثانيًا |
Bu işe karışanların güvenliği için burada olanlar hakkında sessiz kalmak çok önemli. | Open Subtitles | لسلامة جميع المعنيين من المهم أن نحافظ على ما حدث اليوم هادئاً.. |
Ulusal Ulaşım güvenliği, uçağın donanım güçlendirmelerinin engellendiğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول المجلس الوطني لسلامة النقل أن الطائرة عدلت وزودت بقيود |
Herkesin güvenliği için lütfen görev biriminin gizli olduğunu aklınızdan çıkarmayın. | Open Subtitles | لسلامة الجميع نرجو التذكر , فرقة العمل هذه ستكون سر كبير بيننا |
Şehrin sakinlerinin güvenliği için büyük olasılıkla pasif haldeler. | Open Subtitles | حسناً، ربّما سيُعطّلونها في هذا المحيط لسلامة المقيمين |
Meseleyi siyasileştirmemeliyiz. Mesele Güvenlik ve emniyet meselesi. Silah sahibi olan, olmayan herkesin emniyet ve güvenliği meselesi. | Open Subtitles | لا ينبغي أن يكون سياسيًا، بل لسلامة وأمن الجميع |
Meseleyi siyasileştirmemeliyiz. Mesele Güvenlik ve emniyet meselesi. Silah sahibi olan, olmayan herkesin emniyet ve güvenliği meselesi. | Open Subtitles | لا ينبغي أن يكون سياسيًا، بل لسلامة وأمن الجميع |
Ulusal Ulaştırma Güvenlik Kurulu tarafından da doğrulanan ve uzun zamandır düştüğünden korkulan... | Open Subtitles | "أكّدتا ما كان المجلس القوميّ لسلامة النقل يخشاه طويلاً" |
Washington'daki Güvenlik Kurulu'na gönderildi o. | Open Subtitles | لقد تم تسجيله كدليل مع "المجلس الوطني لسلامة النقل" في "واشنطون" |
Ulusal Ulaştırma Güvenlik Kurulu. | Open Subtitles | المجلس الوطني لسلامة المواصلات |
Bu noktada, herkesin iyiliği için, gizliliği sağlamak önemli. | Open Subtitles | في هذه المرحلة، لسلامة الجميع من المهم عدم كشف الهوية |
Öncelikle bu şekilde evden uzak olacaksın, ki bu benim akıl sağlığım için. | Open Subtitles | أولا .. سيبعدك هذا عن البيت لسلامة عقلي |
Annenin ve İskoçya'nın selameti için, | Open Subtitles | لسلامة والدتكِ وسلامة أسكوتلندا |