Bunu duymak çok acı verici, beyler. | Open Subtitles | هذا سيكون مؤلماً للغاية أيها السادة لسماعه |
Arkadaşım Azmanyus Sikus ta Roma'dan bunu duymak için geldi! | Open Subtitles | جاء صديقي بيغوس ديكوس من روما خصيصاً لسماعه |
Kanunlarla ilgili bir fikrin varsa duymak isterim. | Open Subtitles | لقد رأيت بأنه لديكى رأى حول القانون و أنا أتشوق لسماعه |
Sana söylemem lazım, tam olarak duymaya ihtiyacım olan şeyler söyledi ve beni sahneye çıkartacak bir ilham geldi. | Open Subtitles | نعم، وكان مدهشاً وقد قال أشياء هي بالضبط ماكنت أحتاج لسماعه |
Dr. Harrison kendini savunacaksa, doğru olan kalıp onu Duymam olacaktır. | Open Subtitles | إذا كان الطبيب هاريسون سيدافع عن نفسه فمن الصواب أن أبقى لسماعه |
Ama söyleyeceklerini hepimizin duyması gerektiğine inanıyorum. | Open Subtitles | ولكنني أعتقد بأنه يملك شيئا ً ليقال ونحن جميعا ً بحاجة لسماعه |
Bir açıklamanız varsa efendim bunu duymak isterim. | Open Subtitles | ،إن كان لديك نفسير يا سيدي فانا تواق لسماعه |
Kimseye söylemediğim bir şey paylaşacağım seninle duymak için hazır olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | سأخبرك أمراً لم أقوله لأحد آخر. وأعتقد أنّك مُستعدّة لسماعه. |
Birine duymak istemiyor olsa bile duyması gereken şeyi söylemeyi. | Open Subtitles | اخبار شخص شيئ هو بحاجة لسماعه حتى ان كان لا يريد سماعه |
Bana "Bundan kurtulursak, geri kalanın bir hal çaresine bakarız." dediğinde bunu duymak benim için çok zordu. | Open Subtitles | عندما قلت لي اذا نجونا من هذا سوف نعرف البقية ذلك كان صعبا جدا لسماعه |
Kayıtları yalnızca polisin duymak istediği şekle döndürmüş. | Open Subtitles | لقد تلاعب بــ التسجيل.. فقط لما تريد الشرطة لسماعه |
Bunu duymak isteyen insanlara bulunabilirsin ama. | Open Subtitles | يمكنك أن تعد به الناس الذين يحتاجون لسماعه. |
12 yaşından beri muhteşem olduğun söyleniyor ve şimdi birçok kadının arzuladığı şeyi duymaya katlanamıyorsun. | Open Subtitles | لقد كان يقال لكِ بأنكِ فائقة الجمال مذ كنتِ في الثانية عشر من عمركِ و الآن لا تستطيعين تحمّل ما تتوق معظم النساء لسماعه |
Onun duymaya ihtiyacı olan şey onu sevdiğin, onu önemsediğin ve incinmesini görmek istemediğindir. | Open Subtitles | ما يحتاج لسماعه هو أنّك تُحبّينه، وتُبالين له، ولا تُريدينه أن يُصاب بأذى. |
Sanırm bunu duymaya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | اعتقد, بأنه ذلك كل ما كنت بحاجه لسماعه |
Eh, bunu Duymam iyi oldu, ah, cunku'toplamak icin hazirim'. | Open Subtitles | حسنا, ذلك جيد لسماعه لانني جاهز لاخذ مقابل لذلك |
Duymam gereken tek şey buydu. | Open Subtitles | أترى، كلمة بريق هي كل ما كنت في حاجة لسماعه. |
Sadece taşı sizin sakladığınızı Duymam gerekiyordu. | Open Subtitles | كل ما احتجت لسماعه هو أنّك من خبّأ الحجر. |
Ama söyleyeceklerini hepimizin duyması gerektiğine inanıyorum. | Open Subtitles | ولكنني أعتقد بأنه يملك شيئا ً ليقال ونحن جميعا ً بحاجة لسماعه |
- duyduğuma sevindim. | Open Subtitles | بالتعرف عليها خلال الشهر السابق حسناً هذا أمراً لطيف لسماعه |
Seninle açık konuşacağım çünkü bence duyman gerekiyor. | Open Subtitles | سوف أتحدث إليك بصراحة تامة لأنني أظنّ أنّك بحاجة لسماعه |
Ve ne zaman olursa olsun dinlemek için buralarda olacağım. | Open Subtitles | و مهما كان الأمر، أعدك بأنني سأكون في الجوار لسماعه |
Bu davayı kapatmamıza yardım et gerçeği anlat, duymamız gerekeni söyle böylece belki, minimum güvenlikli bir tesise yerleştirilebilirsin. | Open Subtitles | تساعدنى فى انهاء هذه القضية بقولك الحقيقة بقولك ما نتحتاج لسماعه لربما ينتهى بك الامر فى سجن مخفف الحراسة |