İlk soru, Şirketinizi göz önüne alarak: Hangi alanlarda şirketin başarı tuzağına düşme, sadece otopilota geçme riski olduğunu görüyorsunuz? | TED | السؤال الأول: بالنظر لشركتك: في أي جانب ترى شركتك في خطر الوقوع في فخ النجاح حيث تسير فيه آلياَ؟ |
Devlet, biz bu anlaşmaya garanti verirsek şirketin için kesinlikle daha yüksek bir değer biçemez. | Open Subtitles | الحكومة , إذا قمنا بضمان تلك الصفقة لن تضع سعراً أكبر من هذا لشركتك |
- Yeni şirketini kurmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | تريد منّي إرساء القواعد لشركتك الجديدة ؟ |
Şirketinin tanıtım sunumu bu hafta, değil mi? | Open Subtitles | الحدث الترويجي لشركتك هذا الأسبوع، صحيح؟ |
Şirketiniz, PlatacoStillman geçen sene ne kadar kâr etti, Bay Francis? | Open Subtitles | شكراً لك إيزابيل الآن بالنسبة لشركتك بلاتاكو ستيلمان, كم بلغت أرباحها العام الماضي سيد فرانسيس؟ |
firmana bir gelecek ödedikten sonra hala sana büyük bir zaman borçluyum. | Open Subtitles | حتي بعد ان ادفع لشركتك ثروة لعينة مازلت ادين لك بالكثير من الوقت |
Senin tutuklanmanın sadece şirketine büyük bir darbe olacağını herkese göstermek istiyordum. | Open Subtitles | أردت أن تُوضّح للجميع أنّ إعتقالك كان مُجرّد مُخالفة سرعة لشركتك الشريفة. |
O hâlde firmanızın başarı şansı çok yüksek. | Open Subtitles | لذلك، لشركتك لديها نسبة نجاح عالية. |
- Adını duymuş olmanız gerek. Şirketinize çok büyük borcu vardı. | Open Subtitles | حتماًسمعتبهذاالزبون، كان مديناً لشركتك بالمبالغ الطائلة |
Skip, şahsen cebine 100 milyon dolar koydum şirketin için yaptıklarımı saymıyorum bile. | Open Subtitles | سكيب، لقد وضعت شخصيا 100 مليون دولار في جيبك بصرف النظر عما حققته لشركتك |
Her yerde durum aynı desene. şirketin ve senin hakkında yazılanları okudum. | Open Subtitles | الأوضاع سيئة في كل مكان قرأت عما حصل لشركتك |
Birkaç milyon dolar kaybetmeden şirketin imajını kurtarmakla mı? | Open Subtitles | مشغوله كثيراً لحفظ مليوني دولار لشركتك و الكثير من الصحافه السيئة؟ |
bunun, şirketin için, baştan aşağı, eşsiz olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | واعتقد انها ستكون فريدة بالنسبة لشركتك |
- Duyduğum kadarıyla şirketini kurtarmaya konuşmaktan daha fazla zaman ayırmalısın gibi. | Open Subtitles | حسبما سمعت، عليك تقليل الكلام وتخصص وقتاً أكثر للانتباه لشركتك |
Seni hiçbir zaman satmayacağımı söyledim, sonra da hiç güvenmediğim bir başkasıyla işler çevirdim ve şirketini kaybetmene neden oldum. | Open Subtitles | مع شخص، ما كان عليّ أن أثق به أبداً .. وتسبب ذلك بخسارتك لشركتك - أجل هذا مافعلته - |
Şirketinin daha sonra kullanacağı arka kapılar açtığını söylemiştin. | Open Subtitles | الابواب الخلفية لشركتك للاستغلال لاحقا |
Hayır, Dey. Bu senin Şirketinin zirvesi olacak. | Open Subtitles | كلا ، جاي ستكون أكبر خطوة لشركتك |
Şirketiniz için sorun olur mu biraz daha az para kazansanız... [Phil Knight] | Open Subtitles | ألن يكون ذلك مناسبا لشركتك |
Ben de tam Şirketiniz için bir tekerleme düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد فكرت في أغنيه لشركتك |
Okul işleri ve Şirketinizi kurmak için gerekli masrafı karşılamanız gerekti. | Open Subtitles | شيء لتدفعي مصاريف الكلية و بعض المال لشركتك |
"Şirketinizi kaybettiniz, çünkü çalışanımın yazıcıya kağıt koymadı" mı? | Open Subtitles | سببُ خسارتِكَ لشركتك" "هو أنّ مساعدتي لمْ تعبء الطابعة؟ |
Her yıl firmana bir servet yatırıyorum zaten. | Open Subtitles | إنّني أدفع مبالغ كبيرة لشركتك في كلّ سنة .. |
Yatağımızı paylaşıyor olabiliriz, ama tutkunu şirketine saklıyorsun. | Open Subtitles | قد نتشارك في سرير واحد، لكن تدخرين عاطفتك لشركتك. |
- firmanızın bize yardımcı olabileceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنه يمكن لشركتك مساعدتنا |
Daha önce çalışmadığımızı biliyorum ama Şirketinize çok şey kazandırabilirim. | Open Subtitles | أعرف أننا لم نتشارك في عمل سوياً من قبل, ولكنني أؤكد لك بأنّي قد أكون مُفيداً للغاية لشركتك. |