Hadi, yapma, Aylardır bu olay üstünde çalışıyordum. | Open Subtitles | حَسناً، هذا كلام فارغُ، قائد ، تعال أنا أَعْملُ على هذه القضية لشهورِ |
Ama bizi alacak adam Aylardır görünmüyor. | Open Subtitles | لكن الشخص الذي يسكننا، هو ما كَانَ مستديرَ لشهورِ |
Aylardır bunları yakalamak için kılık değiştirip sokaklarda dolaşıyordun. | Open Subtitles | فقط تتمتع بهذا العمل الناعم كنت شرطي سري لشهورِ لإعتقالهم على أي حال |
Gerillalarımız dağ geçişlerini aylarca kontrol altında tutabilirdi hatta senelerce. | Open Subtitles | فدائيوننا كان يُمكنُ أنْ يَحْملوا الممرات الجبلية لشهورِ... حتى سنوات. |
- Bu dediğinde ciddi misin? Bir saatlik tutku onu aylarca idare eder. | Open Subtitles | ساعة واحدة عاطفةِ يُمْكِنُ أَنْ يَتحمّلَها لشهورِ. |
Şehirdeki her restoranda... ..aylar öncesinde yer kalmadı. | Open Subtitles | كُلّ مطعم في البلدةِ يساوي ذاهِب إلى حُجِزَ لشهورِ. |
Bu dava, Aylardır devam ediyor ve uydu üzerinden | Open Subtitles | هذه القضية كانت مستمرة لشهورِ عديدة وينضم إلينا الآن عن القمر الصناعي |
Fakat Aylardır aramızda paylaşabileceğimiz hiçbir ganimedimiz olmadı. | Open Subtitles | لكن لشهورِ لم يجَلبَ لنا شيئاً |
Aylardır radyoda kaçak bir kopyası dolaşıyor. | Open Subtitles | كان هناك a يُهرّبُ عَوْم النسخةِ حول المحطةِ لشهورِ. |
Aylardır bakışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نَنْظرُ في العينهم لشهورِ. |
Aylardır bunu halletmeni istiyorum. | Open Subtitles | - يا يا يا، أنا أَسْألُك لتَقَدُّم هذا لشهورِ. |
Aynı şehirde yaşıyoruz ama Aylardır görüşmüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعيش بنفس المدينةِ، ورغم ذلك... أنت لم تأتى هنا لشهورِ. |
Aylardır orgazm taklidi yaptığını söylüyor. | Open Subtitles | تَقُولُ بأنّها تُزيّفُها لشهورِ. |
Aylardır bunun peşindeydik. | Open Subtitles | نحن كُنّا بعد هذا لشهورِ. |
Aylardır provasını yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أَتدرّبُ عليه لشهورِ. |
Aylardır aramasını bekliyordum. | Open Subtitles | أنا أَتطلّعُ إلى هذا لشهورِ. |
ki ben bunu aylarca uzatabilirim. | Open Subtitles | حتى يجئ هذا الشيءِإلى المحاكمةِ ثانيةً. والذى يُمْكِنُ أَنْ أَطُيله لشهورِ |
Doğru, ama bazen ilaçlar aylarca eczane raflarında kalır ve tüm etkilerini kaybederler. | Open Subtitles | ذلك حقيقيُ جداً لكن الحبوبَ التجاريةَ يُمْكِنُ أَنْ تبقي لشهورِ على رفّ الصيدلي وتفْقدُ قيمة عظيمة من فعاليتِهم الأصليةِ |
Evet, genellikle aylarca uzadıkça uzayan şimdi hızlı bir yola sahne oluyor... ve ön sınav için süremiz 72 saatten az. | Open Subtitles | الذي يَطُولُ نموذجياً لشهورِ الآن وُضِعَ على الخطّ السريعِ، وprelim أقل مِنْ 72 ساعةِ. |
aylarca bunu düşündüm | Open Subtitles | لشهورِ كان كل ما يمكنني التفكير فيه |
O şey aylar önce garajımdan kaybolmuştu. | Open Subtitles | الآن، ذلك الشيءِ تُغيّبَ عنه مِنْ مرآبِي لشهورِ. |