Eğer elemanların bana sırt çevirmesinden dolayı kendimi iyi hissetmemi sağlamaya çabalayacaksan, çok tatlısın ama deneme bile. | Open Subtitles | إذا, تحاول أن تجعلني أشعر أفضل حيال الأمر.. عندما إنقلب الجميعُ عليّ, هذا لطفٌ منكَ, ولكن إنسى الأمر. |
Merhaba! Çiçeklerini aldım. Çok tatlısın. | Open Subtitles | مرحباً لقد تلقيتُ الأزهار، هذا لطفٌ كبيرٌ منك |
Bu çok tatlı, Archibald, ama ben vanilya sevmem. | Open Subtitles | هذا لطفٌ منك، أرشيبالد لكني لا أحب الفانيليا |
Çok iyisin ama senden para alamam. | Open Subtitles | هذا لطفٌ منك لكن لا يمكنني أن آخذ منك نقوداً |
Çok naziksin ama gerçekten gerek yok, ben yapabilirim. | Open Subtitles | هذا لطفٌ للغاية منكِ , لكن لا داعي له بحق , بإمكاني القيام بذلك |
İyi olduğumu görmek için bu kadar yol gelmen çok hoş. | Open Subtitles | هذا لطفٌ منك جداً لقطع كل تلك المسافة للإطمئنان على صحتي |
Çok kibarsın. | Open Subtitles | هذا حقاً لطفٌ منك |
Gerçekten çok iyisiniz. | Open Subtitles | رائع، هذا حقاً لطفٌ منكم يا رفاق. |
Ne zaman uğrayıp ziyaret etmek istersen, çok güzel olur. | Open Subtitles | في أي وقت تريد مني القدوم والزيارة، سيكون هذا لطفٌ منك. |
Çok tatlısın, Redman. Hangi filmlerimi beğeniyorsun? | Open Subtitles | هذا لطفٌ منك "ريدمان" , آي فلم من أفلامي تفضله؟ |
Tatlım, bu harika. Çok tatlısın. | Open Subtitles | عزيزتي, انها مثالية, هذا لطفٌ منكِ |
Çok tatlısın ama gerek yok. | Open Subtitles | هذا لطفٌ بالغٌ منك. لا أريد شيء. |
Çok tatlısın. Bunu söylemen çok ince. | Open Subtitles | هذا لطفٌ منك هذا لطفٌ منك |
Çok tatlısın. | Open Subtitles | هذا لطفٌ بالغٌ منك. |
İğrençsin, Leslie. Korkarım, onlar benim için fazla tatlı. | Open Subtitles | (ذلك لطفٌ منكِ (ليزلي ولكنّ أعتقد بأنّ حلاوتها لاتناسبني |
Rachel bu çok tatlı ama yapamam. | Open Subtitles | (ريتشل) .إنّ ذلك لطفٌ شديدٌ منكِ, لكن لايمكنني ذلك |
Tanrım, çok teşekkürler. Bu çok tatlı. | Open Subtitles | يا إلهي، أشكرك هذا لطفٌ منك |
Teşekkürler, çocuk. Çok iyisin. | Open Subtitles | شكراً أيها الطفل, هذا لطفٌ منك. |
Çok iyisin. Çok sağ ol. | Open Subtitles | هذا لطفٌ كبيرُ منك شكرا جزيلا لك |
Gerçekten çok iyisin. | Open Subtitles | هذا لطفٌ منك حقاً |
Çok naziksin, özellikle az kalsın seni boğarak öldüreceğimi düşünürsek. | Open Subtitles | حسناً، هذاً لطفٌ منك خصوصاً بعدما كُنت على مقربة من قتلك خنقاً |
Bu çok hoş ama sadece bir dakika kalabilirim. | Open Subtitles | هذا لطفٌ منك لكنني سأبقى قليلاً على كل حال |
Çok kibarsın. | Open Subtitles | .حسنًا, هذا لطفٌ مِنك |
Çok iyisiniz, Doctor. | Open Subtitles | -إن هذا لطفٌ بالغٌ منك يا دكتور |
- Tanrım, bu çok güzel. - 4 dolarlık bir şey. | Open Subtitles | يــا إلهي، ذلك لطفٌ كبير منك. ثمنها يبلغ أربع دولارات. |