ويكيبيديا

    "لطيفِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hoş
        
    • güzel
        
    Aslında sarı pek hoş olurdu. Open Subtitles النجاح الباهر. في الحقيقة، أصفر يَكُونُ نوعُ لطيفِ.
    Bilmiyorum bu bana hoş geliyor. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ، انه يَبْدو لطيفِ.
    Bence sen de hoş görünüyorsun. Open Subtitles هاي، تَعْرفُ،أعتقد أنك لطيفِ أيضاً
    Güne güzel başlamak için, en sevdiğim şarkılardan biri. Open Subtitles لبَدْء يَوم عطلةِ لطيفِ هنا مفضّلي القديم و الجديد
    Eşime güzel bir hediye almak istedim. Open Subtitles نعم، تَرى، أردتُ للحُصُول على شيءِ زوجتِي لطيفِ.
    Pekala! Sen kaybettin, çünkü bir sürü güzel yemek ısmarlamıştım... Open Subtitles حسنا ذلك سيئُ جداً،مع ذلك،لأنني فقط إشتريتُ كمية من الغذاءِ لطيفِ.
    Burası gün boyu hoş bir yer. Open Subtitles هو لطيفِ هنا،أثنَاءَ اليَومِ.
    Gideli 10 dakika olmamıştı ki oturduğum tabureyi döndürdü ve hoş bir adamla yüzyüze geliverdim. Open Subtitles حَسناً، أنا ما كُنْتُ هناك عشْرة دقائقَ عندما سرّعتْ barstoolي حول وأنا كُنْتُ وجهاً لِوجهَ مَع هذا الرجلِ لطيفِ المظهرِ.
    Ama hoş bir rüzgâr oluşuyor. Open Subtitles لَكنَّه يُصبحُ a ذِهاب نسيمِ لطيفِ.
    Böylesi hoş oluyor ama üzerimde verici filan yok. Open Subtitles هو نوعُ لطيفِ... لكن لا أَلْبسُ
    - Bana hoş bir şeyler söyle. Open Subtitles شيء رأي لطيفِ لي.
    Senin için güzel bir şeyler giymek istiyorum hoşuna gidecek bir şeyler. Open Subtitles أُريدُ أن أرتدى شئ لطيفِ لَك شئ ستحبه
    Ve karta güzel bir şeyler yazmak istiyorum, şey gibi- Open Subtitles و أُريدُ وَضْع الشيءِ لطيفِ على البطاقةِ، مثل...
    Bizi etkilemek için güzel bir şey giymek istemiş. Open Subtitles أرادتْ لِبس الشيءِ لطيفِ لإعْجابنا.
    Çok güzel. Open Subtitles ذلك نوعُ لطيفِ.
    İçerisi güzel mi? Open Subtitles نوع لطيفِ في هناك؟
    Cheanie hakkında güzel bir şeyler söyle, olur mu Open Subtitles شيء رأي لطيفِ حول Cheanie.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد