"لطيف جداً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Çok güzel
• çok hoş
• çok iyi
• çok tatlısın
• çok şirin
• Çok tatlı
• Çok kibar
• çok şeker
• Çok naziksiniz
• çok nazik
• Çok iyi bir

Çok güzel, ama benim sadece bir yatağım var.
هذا لطيف جداً ولكن لدى فراش سرير واحد فقط

Oh, bunu söylemen çok hoş. Ama teknik olarak henüz yıldız değilim.
حسناً، ذلك لطيف جداً منكِ لكن، فنياً، لستُ حقاً نجماً حتى الأن

Biz hallederiz. Teşekkürler! Bana ellerinizle yemek yapmanız çok hoş.
شكراً يا جماعة لطيف جداً منكم أن تحضرو العشاء المنزلي

Sonunda Miyaga'da Onagawa köyünde... ...çok iyi bir belediye başkanıyla tanıştım.
وأخيراً التقيت بعمدة لطيف جداً في قرية اوناغاوا في مياجي.

çok tatlısın ama hiçbir baloyu kocama değişmem.
أنت لطيف جداً ولكن لا يوجد أي حفل مزيف يمكنه أن ينسيني زوجي

Bu lamba yurttaki odanda çok şirin durur.
هذا المصباحِ سيكون لطيف جداً في غرفةِ مسكنِكِ.

Hatta Çok güzel. Çok fazla müzik ve dans.
هو لطيف جداً الكثير من الموسيقى والكثير من الرقص

Homie, bu Çok güzel. Fakat şu an gitmeme imkan yok.
هومي، هذا لطيف جداً ..لكني لاأستطيع الذهاب

Benim oyunumu oynayan birini tanımak Çok güzel.
لطيف جداً لمُقَابَلَة شخص ما أخيراً مَنْ يَسْتَطيع ان يلِعْب لعبتِي.

Aslında senin bana verdiğin de Çok güzel.
في الحقيقة ، ما اعطيتني اياه لطيف جداً ، ايضاً

Pekala bu çok hoş bir duygu. Ama onu gerçek haline dönüştürdüğümde...
حَسناً، ذلك شعور لطيف جداً لكن عندما أُغيّرُ مظهرَها إلى حقيقتها

Çok, çok hoş bir adamdır ve kendisiyle tanışmamız müthişti.
إنه رجل لطيف جداً جداً و كان لقائنا عظيماً

- Gelin ve destekçilerle tanışın. Oxnard'dan çok hoş bir diş hekimi de var.
تعالي وقابلي الرعاة هناك طبيب أسنان لطيف جداً من أوكس نارد

Lakabını, kurbanlara demiryolu çivileriyle işkence ederek kazanmış. çok hoş.
كسب لقبه هذا بتعذيب ضحاياه ببراغي السكة الحديد ، لطيف جداً

Sana rastladığımda gayet iyi görünüyordun. Şimdi de çok iyi görünüyorsun.
عندما وقعت فيك ، بدوت لطيف جداً تبدو لطيف الآن

çok iyi bir delikanlısın. Evet, seni bir zamanlar severdim.
انت فتى لطيف جداً نعم ، تعرف ، انا احببتك ذات يوم

çok iyi birisiniz... Sadece arkadaş olalım sizinle.
أنت لطيف جداً دعنا فقط نَكُونُ الأصدقاءَ.

Beni düşündüğün için çok tatlısın Timmy. Ama başı dertte olan ben değilim.
أنت لطيف جداً لقلقك علي و لكني لست بمشكلة تيمي

Benim için tekrar maltodekstroz der misin? çok şirin.
من فضلك أعيدي ملتي دكتروز من أجلي لطيف جداً

Hadi ama, bunu yalnız yapmak istemiyorum ve o Çok tatlı biri.
هيا, أنا لا أريد فعل هذا بمفردي و هو شخص لطيف جداً

Pierre bana kaşı Çok kibar olsa da onu hiç düşünmedim, ama... onun hakkında bu şekilde konuşmamanı isterdim.
بيير لطيف جداً معي، لا أمانعه ...ولكن أتمنى ألا تتحدثي عنه بهذا الشكل

Ernie Hanson'ın çok şeker bir oğlan olduğunu düşünüyorum.
أريد أن اعلمك بأني أعتقد ان إيرني هانسون فتى لطيف جداً

Çok naziksiniz. Eminim, kibar ve savunmasızsınızdır.
أنت لطيف جداً أراهن بأنك مهذب ومسالم أيضاً

İtalyan bir beyfendi, çok nazik.
السادة المحترمون الإيطاليون، لطيف جداً.