ويكيبيديا

    "لطيف و" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyi ve
        
    • Güzel ve
        
    • tatlı ve
        
    • hoş ve
        
    • şirin ve
        
    • ve güzel
        
    • sevimli ve
        
    • iyi biri
        
    • kibar ve
        
    • nazik ve
        
    • tatlı bir
        
    Çünkü Bronze iyi ve tanıdık bir yer. Huzur veren büyük bir battaniye. Open Subtitles لأن الـ " برونز " لطيف و مألوف إنه مثل شئ كبير مريح
    Güzel ve hoş kokulu anlamına gelir, tıpkı buradaki özel 12 içeceğimden biri gibi. Open Subtitles يعنى لطيف و سار مثل مشروبتنا الـ 12 الخاصة
    Tek bildikleri senin yeni, tatlı ve ilgi çekici olduğun. Open Subtitles كل ما يعرفونه أنك جديد و لطيف و مثير للاهتمام
    Çok hoş ve düzeltilmiş, daha önceki gibi kötü ve sıkıcı değil. Open Subtitles انه لطيف و معقول .. ليس مظلم و ثقيل مثل الالبومات السابقة
    Çocuk şirin ve sevimliydi. Open Subtitles الطفل كان لطيف و مطيع
    Hepimiz bir gün öleceğiz. Şanslı birkaçımız için hızlı ve güzel olacak. Open Subtitles كلنا سوف نموت يوماً ما سيكون الأمر لطيف و سريع لقليل منا
    Hayır değil, sevimli ve inanılmaz ve...inanılmaz birisi. Open Subtitles هو ليس كذلك، بل لطيف و مُدهِش و... .. مُدهِش
    "C" ile olan Eric, iyi ve arkadaş canlısıdır, ama "k" ile olan Erik, kötüdür. Open Subtitles إريك بحرف السين لطيف و محبوب إريك بحرف الكاف شرير
    O, çok çok iyi ve masum biri ayrıca, annemin yaptıklarından sonra bir arkadaşı hak ediyor. Open Subtitles انه شخص لطيف شخص لطيف و برئ والذي يستحق صديق بعد ما فعلته أمي به
    Ama iyi ve yakışıklı çocuk, değil mi? Open Subtitles انه يبدو لطيف و وسيم ، اليس كذلك ؟
    Buraya oturun. Güzel ve rahat. Open Subtitles تفضلوا هناك، المكان لطيف و هادئ
    Burası Güzel ve sessiz. Open Subtitles انتِ هنا. إنه الجو لطيف و هادئ.
    Bugün çok Güzel ve hayırlı bir gün.. Open Subtitles ... إنه يوم لطيف و موعـود بحياتي
    ...çok yakışıklı değil ama tatlı ve güvenilir birisi. Open Subtitles ليس وسيما و لكن لطيف و يمكن الاعتماد عليه
    Tatlı, ve size çalışırken takdir Yani, ancak gece yarısı, ölmek ve mücadele devam etmek zorunda. Open Subtitles ، هذا لطيف و نحن نقدّر محاولتك . لكنك ستموت عند منتصف الليل ، و نحن سنبقى نحارب
    Biliyorum ama çocuk çok genç, tatlı ve masum görünüyordu. Open Subtitles أعرف, لكن ذلك الطفل صغيرا جدًا و لطيف و عليه نظرة البراءة.
    Tabi, hoş ve nazik ve her zaman sadık. Open Subtitles بالطبع , إنه لطيف و كريم و مخلص مثل الكلب
    Gerçekten çok eğlenceli. Çok hoş ve havalı. Open Subtitles إنه ممتع حقاً، إنه لطيف و رائع للغاية
    Raj'ın şirin ve duygusal olmasını komik bulabilirsiniz ama bence seksi. Open Subtitles حسناً، ربما تعتقدون أنه مضحك أن (راج) لطيف و حساس، لكني أراه مثير.
    Sadece, oradaki temiz havayı almanda ve güzel manzarayı görmende fayda var. Open Subtitles ...فقط لأن هناك الطقس جميل والمنظر لطيف و
    O her zaman sevimli ve formunu koruyan birisiydi. Open Subtitles لقد كان دائما لطيف و لائق بشكل جيد.
    Kabul etmeliyim, tanıştıktan sonra iyi biri olduğunu gördüm ama... Open Subtitles إننى أعترف ، بعد أن قابلته أنه رجل لطيف و لكن
    Kültürlü, kibar ve duyarlı olan bambaşka bir yanı da var. Open Subtitles فهو لدية هذا الجانب الاخر الذى هو مُثقف و لطيف و حساس
    Harika bir adamdı Bay Bannion. nazik ve kibardı. Open Subtitles لقد كان رجلا رائعا بحق يا سيد بانيون لطيف و مهذب
    Sen zeki, tatlı bir adamsın ve güçlüsün ve komiksin ve harika bir aşçısın ve yaşadığın tüm trajedilere karşın, hala iyi bir kalbin var. Open Subtitles أنتَ ذكي، لطيف و قوي و مرح و طباخ من الطراز الأول و مع كل هذهِ المآسي التي مررت بها مازلتَ تملكُ قلباً طيباً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد