Bu iyi halkla ilişkiler. The Wall Street Journal için. | Open Subtitles | هذه لعلاقات عامة جيدة انها لوول ستريت جورنال |
Tamam. Teşhisimizi ya senin lezbiyen ilişkiler üzerine olan keskin fikirlerin üzerine kurarız. | Open Subtitles | حسناً، يمكننا أن نبني تشخيصنا إما على تفهمك لعلاقات السحاقيات |
Doğru bilimsel ilişkiler korunarak elbette. | Open Subtitles | لعلاقات علميه سليمه بينكما ، بالطبع |
Tüm müdürlüğün üstüne çıkmaya başladığımda hemen onu dargınlıklar ve onun iyi giden ilişkilere kaçınılmaz zararları izliyor. | Open Subtitles | ثم سرعان ما سيبدأ الكسوف القسم بأكمله و الإستيلاء و الضرر الذي لا مفر منه لعلاقات العمل التي ستأتي سريعًا |
Filmler kötü karakteri yenmeye ve ödülünü almaya çok ama çok odaklı, ve başka ilişkilere ve başka yolculuklara pek yer yok. | TED | فالأفلام اليوم تركز جداً على هزيمة الشرير والحصول على المكافأة الخاصة بك، وليس هناك متسع لعلاقات انسانية أخرى ورحلات مميزة أخرى. |
Karmaşık gey ilişkilerinin Peter Travers'ıyım ben. | Open Subtitles | أنا (بيتر ترافيرس) لعلاقات الشواذّ المعقّدة. |
Erica söyler misin; bugün olan bu trajediden sonra insanlar ile Evo'ların ilişkilerinin geleceğini nasıl görüyorsun? | Open Subtitles | "اخبريني يا (إيريكا)، بعد مأساة اليوم، فأي مستقبل تتوقعيه لعلاقات البشر والمتطورين؟" |
Benden ayrıldıktan sonra, hepiniz mi daha iyi ilişkiler yaşadınız? | Open Subtitles | بالانتقال لعلاقات أفضل من بعدي؟ |
- Ticari ilişkiler sebebiyle. - Haklısın yahu. | Open Subtitles | لعلاقات تجارية - انت محق تماماً - |
Bir halkla ilişkiler firmasının başındaydı ve... | Open Subtitles | كان رئيس شركة لعلاقات عامه التي... |