CA: Al Gore. TED'e geldiğin için çok teşekkür ederim. | TED | كريس أندرسون: آل جور، أشكرك شكراً جزيلاً لقدومك إلى TED |
geldiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | خذي هذه الأغراض شكراً لقدومك إلى هنا فيلكس |
Peki, Brooklyn'e gelmene gerek yoktu ancak geldiğin için sağol. | Open Subtitles | حسنا, شكرا لك لقدومك إلى بروكلين, ولكنك لم تكن مضطرا للقدوم |
geldiğin için teşekkürler, biliyorsun... sen olmadan buraya gelebilir miydim bilmiyorum. | Open Subtitles | شكراً لقدومك إلى الرحلة لا أعلم إن كنت قادرة على فعل ذلك بدونك |
Hey Portia, partime geldiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | أهلاً بورشيا, شكراً لقدومك إلى حفلتي |
Düm akşamki gösteriye geldiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لقدومك إلى العرض ليلة أمس |
Ted'e geldiğin için çok teşekkürler. | TED | شكرًا لقدومك إلى تيد |
BG: George, TED'e geldiğin için teşekkürler. | TED | جورج ، شكراً لك لقدومك إلى TED. |
BG: Jennifer, TED'e geldiğin için teşekkürler. | TED | ب غ: جينيفر، شكرا لك لقدومك إلى TED. |
BG: Christoph, TED'e geldiğin için teşekkürler. | TED | كريستوف، شكرا لقدومك إلى TED. |
Maça geldiğin için sağol. Bir de maça gelmeyecek diye endişeleniyordun. | Open Subtitles | الوداع يا (راين) شكراً لك لقدومك إلى المباراة هل يمكنك أن تقول كلاماً غير هذا |
Bu kadar yolu geldiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لقدومك إلى هنا |
Hemen geldiğin için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا جزيلا لك لقدومك إلى هنا |
Angelo, geldiğin için çok teşekkürler. Daha kalın bir kravat alsana. | Open Subtitles | شكرا لك لقدومك إلى هنا |
Bu arada istasyona geldiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لقدومك إلى المحطة |
Konsere geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لقدومك إلى حفلي |
- Gösterime geldiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لقدومك إلى حفلي |
geldiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لقدومك إلى هنا |
- geldiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لقدومك إلى هُنا |
Doğumgünü partime geldiğin için teşekkürler, Jake Ryan. | Open Subtitles | شكراً لقدومك إلى عيد ميلادي (جيك ريان) |