Korna çalmasını ben söyledim, çünkü sizin karşılaşmanıza henüz hazır değilim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أن يضرب البوق لأنني لم أكن واثقة، إذا كان بوسعي عبور التيار الآن أم لا. |
Beni buraya getirmesini ben söyledim. Tartışmak istediğim bir mesele var. | Open Subtitles | لقد أخبرته أن يأتى بى إلى هنا لمناقشة بعض الأعمال |
Öyle yapmasını ben söyledim! | Open Subtitles | لقد أخبرته أن يفعل هذا |
Biliyorum. Bunun endişeleneceğim şeyler arasında olduğunu söyledim ona. | Open Subtitles | أعرف, لقد أخبرته أن هذا كان أحد الأشياء التي كنت قلقة بشأنها |
Senin ona söyleyecek bir şeyin olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أن هناك شيء تود قوله له |
Bebeğin senin olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أن الطفل هو أبنك |
Hayallerinin saçma olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أن أحلامه سخيفة. |
Çok tehlikeli olduğunu söyledim ona. | Open Subtitles | لقد أخبرته أن هذا خطير للغايه |
Yardıma ihtiyacınız olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أن عليه المساعدة |
Ona Wellesley'in bir kadın üniversitesi olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أن (ويليسلي) جامعة نسائية |
"Ona Wellesley'in bir kadın üniversitesi olduğunu söyledim. " | Open Subtitles | "لقد أخبرته أن (ويليسلي) جامعة للنساء" |
Evet, ona Gorosh'un işe yaramaz olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أجل لقد أخبرته أن (جورش) مغفل |