ويكيبيديا

    "لقد أدركتُ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • fark ettim
        
    • farkına vardım
        
    • farkettim
        
    • olduğunu şimdi anlıyorum
        
    ama gerçeklikte müziğin beni bestelediğini fark ettim. TED لكن في الحقيقة، لقد أدركتُ أن الموسيقى قد شكلتني.
    fark ettim ki asıl esirgenen evliliğimizdi. Open Subtitles لقد أدركتُ بأنّ زواجنا بأكمله مجرّد عرقلة
    Büyük adam olmak için aceleye gerek olmadığını fark ettim. Open Subtitles لقد أدركتُ أنّه لا يوجد داعٍ للتعجّل إلى العظمة
    Bundan kaçınırsam her şey yoluna girer diye düşünmüş olsam da sonrasında daha çok acıya sebebiyet verdiğinin çok geç farkına vardım. Open Subtitles لقد إعتقدّت بأنّ تجنب الوضع سيكونُ مثالياً، لكن لقد أدركتُ ذلك متأخّرةً والذي سيؤذي مشاعرَ أحدكما الآخر.
    Bazı şeylerin farkına vardım. O kadar çok salaklık yaptım ki. Open Subtitles لقد أدركتُ شيئًا, لقد كنتُ أحمقًا.
    Yeni farkettim ki sana hayatımı kurtardığın için hiç teşekkür etmedim. Open Subtitles لقد أدركتُ لتويّ لم أشكرك أبداً علي إنقاذِك لحياتي
    Aptalca bir şey olduğunu şimdi anlıyorum. Open Subtitles لقد أدركتُ إن ذلك كان فعلاً غبياً
    Beni korkutmanızın tamamen şaka olduğunu fark ettim. Open Subtitles لقد أدركتُ أن إخافتكَ لي كانت من باب المزاح
    Bu olayın milleti nasıl heyecanlandırdığını görünce fark ettim ki Dokgo Jin deli gibi takipçileri olan ve tüm ülkece sevilen bir adam. Open Subtitles لقد أدركتُ أمراً ما بعد مشاهدة الدولة بأكملها تتأثر بذلك دوك غو جين هو شخص يحبه كل العالم
    Senin hakkında bildiğim tek şeyin yaşadığın yer olduğunu fark ettim. Open Subtitles أنا سعيدة أنّكَ هنا. لقد أدركتُ أنَّ الشّيء الوحيد الّذي أعرفه عنك هو مكان اقامتكَ.
    Acı bir netlikle fark ettim ki bu durumun adaletsizliğini tersine çeviremeyen... ..adaletsizliği kendi yaşar. Open Subtitles لقد أدركتُ بوضوحٍ قاسٍ لا يمكن لأحد أن يتغاضى عن ظُلم هذا الإحتلال فإنه يأتي إلى منزله
    İlişkileri bitirebildiğim gibi başlatabileceğim bir yeteneğe sahip olduğumu fark ettim. Open Subtitles لقد أدركتُ أن لدي الموهبة لكي أبدأ العلاقات... بقدر ما لدي موهبة إنهاءها.
    Sana içecek önermediğimi fark ettim! Open Subtitles لقد أدركتُ لتوي أنني لم أقدم لك مشروباً
    Başkasına ait olduğunu fark ettim. Open Subtitles لقد أدركتُ أنه ينتمي لشخصٍ آخر.
    Bunu yeni fark ettim 13 yaşında güzel bir kızım var ve ben onu iyi Miami'de yetiştirmek istiyorum Open Subtitles لقد أدركتُ ذلك للتوْ لدي طفلة جميلة تبلغ التالثة عشر وأريد تربيتها في "ميامي" طاهرة
    Şimdi fark ettim de o her zaman böyle hissediyor. Open Subtitles لقد أدركتُ للتو كيف يشعر دوماً.
    Özür dilerim. Ben sadece.. Ben ne kadar yorgun olduğumu fark ettim. Open Subtitles آسفة، لقد أدركتُ فقط كم أنا مُتعبة.
    Şimdi hata yaptığımın farkına vardım. Open Subtitles لقد أدركتُ الآن كم كنتُ مخطئة.
    Fakat yeni bir saray inşa ederken kral değişirse dünyanın da değişebileceğinin farkına vardım. Open Subtitles لكن... عندما كنتُ أقومُ ببناء القلعة... لقد أدركتُ أنّ العالم يمكنُ أن يتغير إذا ماتغير الملك.
    Ne olursa olsun bir Şayen olduğumun farkına vardım. Open Subtitles لقد أدركتُ أنّي سأكون دائمًا من عشيرة (تشايان) وعلى دينهم.
    Az önce farkettim ki zaten başkentte halletmem gereken işlerim var. Open Subtitles لقد أدركتُ أنّ لديّ بعض الأعمال عليّ الإهتمام بها بالعاصمة، على أيّ حال.
    Bişeyi farkettim..artık size kızgın değilim Open Subtitles لقد أدركتُ أمراً لتوي أنا لستُ غاضبةً منك بعد الآن
    Aptalca bir şey olduğunu şimdi anlıyorum. Open Subtitles لقد أدركتُ إن ذلك كان فعلاً غبياً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد