Sarah'ya kırmızı taşlı bir Latnok yüzüğü vermiştim. | Open Subtitles | لقد اعطيت ساره خاتم لاتنوك بتلك الحجاره الحمراء |
Yıl dönümümüzde Simon'a o saati ben vermiştim! | Open Subtitles | لقد اعطيت هذة الساعة الى سيكون من اجل عيد زواجنا |
Henry'ye bir yılbaşında inanılmaz yeşil bir akordeon vermiştim ve bayılmıştı. | Open Subtitles | لقد اعطيت هنري ذات مره في الكريسماس واحبه كثيرا هذا الاكورديون الاخضر الرائع |
Çünkü Ben şimdi sizin kalmanızı istiyorum. -Sen, 55 yıldır unuttuğum savaşma azmini verdin. | Open Subtitles | لقد اعطيت رجل بسن 55 سنه سبباً ليحارب مجدداً |
Bugün çok fazla emir verdin, Senatör. | Open Subtitles | لقد اعطيت الكثير من الاوامر اليوم أيها النائب |
Efendim, donanmada bana 7 güzel yıl verildi. | Open Subtitles | لقد اعطيت قوات البحريه سبع سنوات من عمرى. |
Pekala geleneksel öğretmenlik deneyimim yok ama özel ders vermiştim. | Open Subtitles | ليس في التعليم التقليدي - لقد اعطيت دروس خاصة |
Ne diski? Singhania'nın bağlantılarını ve banka hesaplarını içeren bir disk vermiştim ona. | Open Subtitles | " لقد اعطيت المحقق " ديسلوا " قرص يحتوي على الاتصالات والحسابات البنكية لـ " سينغانيا |
Bayan Amonyak Peroksit'e acil durumlar için telefon numaramı vermiştim. | Open Subtitles | لقد اعطيت الانسة بروكسيد رقم هاتفي |
Oğlunuza kartımı vermiştim. | Open Subtitles | لقد اعطيت ابنك بطاقتي، علي مـا اعتقد. |
Daha önce karakoldaki birkaç kişiye vermiştim. | Open Subtitles | لقد اعطيت عدد غير قليل منهم في القسم |
Yaklaşan gemi olmadı. - Sana bir emir vermiştim. | Open Subtitles | لم يوجد اي سفن - لقد اعطيت امر لك - |
Ona, 10 üzerinden 8 vermiştim. | Open Subtitles | لقد اعطيت لة ثمانية من عشرة |
O gün ilerleyen saatlerde ismini basına verdin ve parkta olacağımızı bildiğini söyledin. | Open Subtitles | لقد اعطيت اسمك للصحافة فى وقت متأخر من هذا اليوم و انت بنفسك قلت انه علم انك ستكون فى الحديقة |
- Lincoln, tüm sevgini köpeklere verdin ve bei burada | Open Subtitles | لينكون لقد اعطيت كل حبك لهذه الكلاب والآن انت فقط 244 00: 10: 18,040 |
Onun oğluna Sette Palazzi'yi verdin. | Open Subtitles | لقد اعطيت ابنها مركز البيع ..في الأبراج السبعه |
Lambanın parçasını verdin. | Open Subtitles | لقد اعطيت قطعة المصباح بنفسك |
Bize bir hediye verildi. Chris ateş yakabiliyor... | Open Subtitles | لقد اعطيت لنا هدية سواء كانت تلك الهديه هي أن كريس يمتلك قوة النار |
Sabah dosyam sana verildi. | Open Subtitles | لقد اعطيت لك ملفاتي هذا الصباح. |