Ben bir sürü dağınık fikirle başladım, yaklaşık sekiz veya dokuz yıl önce. | TED | لقد بدأت بالعديد من تلك الافكار الفضفاضة تقريبا ثمانية او تسعة سنوات مضت |
Bunun üzerinde çalışmaya 1985 yılında başladım, ve çok yavaş ilerliyordu. | TED | لقد بدأت العمل فيها عام 1985، ولقد كانت تتطور ببطء للغاية. |
Ben bu cumartesi başladım. Henüz kimsenin "her zamankisi" yok. | Open Subtitles | لقد بدأت العمل يوم السبت لا أعرف المعتاد حتى الآن |
Gerçekten bir maziniz varmış gibi hissetmeye başlıyorum. Bu güzel. | Open Subtitles | لقد بدأت أحس يا رفاق أن لكم تاريخ انه جيد |
Bugunün listedeki 86 numarayı yapmak için, iyi bir gün olmadığını düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت بالتفكير بأن هذا اليوم ليس هو اليوم المناسب للقيام برقم 86 |
Oldukça çekici mi? İşte şimdi onun gibi konuşmaya başladın. | Open Subtitles | جذاباً بشكل ما ، لقد بدأت الآن تتحدثين مثله |
Bundan sonra, düzenli olarak New York'a seyahatler yapmaya başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت بعد هذا فى القيام برحلات منتظمة إلى نيويورك |
Bundan sonra, düzenli olarak New York'a seyahatler yapmaya başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت بعد هذا فى القيام برحلات منتظمة إلى نيويورك |
Ve ben bunu senin kız arkadaşının yaptığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | أتدري؟ لقد بدأت أعتقد بان خليلتك هي من قامت بهذا |
İspirto kullanmaya 17 yaşında başladım, Ellsworth evleneceğimizi bile bilmiyorken. | Open Subtitles | لقد بدأت إستعمال الروحانيات بعمر 17 بدون هاجس أننا سنتزوج |
Gerry'ye ait şeyler var, giysiler filan, toplamaya başladım ama bitiremedim. | Open Subtitles | بالطبع لقد بدأت في تعئبة أغراض جيري ولم أستطيع أن أنهيها |
Nicole'ün hastası olarak başladım şimdiyse ailenin bir parçası gibiyim. | Open Subtitles | لقد بدأت كمريضة لدى نيكول لكنني الآن كجزء من العائلة |
Bu çalışmanın çokta parlak bir fikir olmadığını düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت أظن بأن هذا ينجح لم تكن فكرة رائعة |
İstediğim sonuçları almaya başladım ve şimdi daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أحصل على ما أريد هذا جعلني أشعر أفضل |
Sana inanmaya başlıyorum, sanırım Joe bunu benden daha iyi kelimeye döker. | Open Subtitles | لقد بدأت أصدقك لكنني أعتقد أن جو ربما يستطيع تفسيره أفضل منك |
Yalan söylemenin senin için vazgeçilmez bir alışkanlık olduğu kanısına varmaya başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت بتكوين إنطباع، بأن ّ الكذب أصبح إحدى عاداتك التي لاتتغير. |
Hatta herkes gibi, ben de deli olduğuma inanmaya başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأت في إعتقاد أنني مجنونة كما كان يقول الجميع |
Bu projeyi ben 12 yada 13 yaşlarımda inşa etmeye başlamıştım. | TED | لقد بدأت ببناء هذا المشروع عندما كان عمري 12 أو 13 سنة. |
Sen arkadaşın Skipper'ın ölümüyle içmeye başladın. Gerçek bu, değil mi? | Open Subtitles | لقد بدأت تشرب ليلة موت صديقك سكيبر ، هل انا محق ؟ |
Bu yeterli bir süre değil, mutfağı henüz şekle sokmaya başladı, ve bunu sana söylemek istemedim ama bahçe düzenlemesinin de lafı geçti. | Open Subtitles | هذا الوقت ليس كافي , لقد بدأت لقد بدأت تزخرف المطبخ , وأنا لم أرد أخبارك بهذا لكن هنالك حديث عن أعشاب الحديقة |
Sana söylüyorum, ahbap, işler sonunda istediğimiz gibi gitmeye başlıyor. | Open Subtitles | أقول لك يا رجل لقد بدأت الأمور تأتي في صالحنا |
Aslında bana sataşmaya başlamıştı ve bunun gerçekten yardımı oldu. | Open Subtitles | في الحقيقة، لقد بدأت في إغاظتي، و هذا ساعدني حقاً |
Departmandaki haini bulma soruşturmasını sen başlattın ve böylece suikast olduğunda, şüpheliler listesinin en altında yer alacaktın. | Open Subtitles | لقد بدأت هذا التحقيق بسبب وجود خائن فى ادارتنا لذا حين تتم عملية الاغتيال تكون أنت فى ذيل قائمة المشتبه بهم |
Ben çok büyük bir problemden başlamış ve cevabını bulamamıştım | TED | إذن الآن، لقد بدأت بالمشكلة الكبيرة، ولم استطع الإجابة عليها. |
Bu şarkı olayını ben başlattım, yanıma bile yaklaşamaz. | Open Subtitles | لقد بدأت بهذا النظام وهي في طريقها الى الخلف |