Her neyse... konuştuk ve bana tam burs teklif etti, hiçbir şartı yok. | Open Subtitles | على أية حال, لقد تكلمنا, و لقد عرضت عليَّ تعليم كامل, بلا شروط. |
Dün gece konuştuk. Her şeye karar verildi. | Open Subtitles | لقد تكلمنا عن هذا البارحة و تم ترتيب كل شيء. |
Bunu daha önce de konuştuk. Heryerde olabilirler. | Open Subtitles | لقد تكلمنا بهذا من قبل قد تكون بأي مكـــان |
Denver Times'tan Erik Kernan. Daha evvel konuşmuştuk. | Open Subtitles | أنا إيريك كيرنان من صحيفة دينفر تايمز لقد تكلمنا مسبقاً |
Belki çok hızlı yediğinde veya içtiğinde olabilir diye konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تكلمنا أيضا أنه ربما أكل سريعاً أو شرب شيئا بسرعه |
Arthur babamızı konuşuyoruz. | Open Subtitles | آرثر هذا أبي و لقد تكلمنا حوله |
Kesinlikle hepsi bizimle aynı fikirde olana kadar ikna etmek için konuştuk. | Open Subtitles | بالطبع دون سؤال الكل يوافقنا لقد تكلمنا عن هذا |
- John, bunu daha önce konuştuk. - Senden hoşlanıyorum. - Evet, biliyorum. | Open Subtitles | لقد تكلمنا عن هذا، أنت تعجبني وقد استمتعت بمكالمتك في الٔأشهر الماضية |
Bunu daha önce konuştuk, kendi başına uyumaya alışması lazım. | Open Subtitles | -هيا يا "كاتي" لقد تكلمنا بذلك -عليه التعود النوم لوحده |
Sadece konuştuk. Gerçekten iyi biri. Büyükannesi Cincinnati'liliymiş. | Open Subtitles | لقد تكلمنا فقطن كان لطيفة جداً جدتها من سنساناتي |
- Yok. Bunu konuştuk ve bir karara vardık. | Open Subtitles | الآن, لقد تكلمنا عن هذا وقد وصلنا إلى قرار. |
Ailenle konuştuk. | Open Subtitles | اسمعي,لابد وانك منهكة للغاية لقد تكلمنا مع والديك,سيلتقون بك |
Onun sınıf arkadaşlarıyla yine konuştuk. | Open Subtitles | حسناً، لقد تكلمنا مع زميلاتها بالصف مرة أخرى |
- Hayır Megan, bunu konuştuk, değil mi? | Open Subtitles | لا ميغان، لقد تكلمنا حول هذا، أليس كذلك؟ |
Evet, konuştuk. O zaman bu toplantı niye? | Open Subtitles | نعم، لقد تكلمنا إذاً لم تحتاج الاجتماع؟ |
Jodi, bunu konuştuk. Hiçbir şey yemeden olmaz. | Open Subtitles | جودي" لقد تكلمنا عن هذا" تجويع نفسك ليس هو الطريقة |
Özür dilerim, anne. Geç kalacaksan, önceden haber vermen gerekiyor. Bunun hakkında konuşmuştuk. | Open Subtitles | عليك أن تتفقد الوقت ، لقد تكلمنا بهذا الأمر |
Spor terimleri, Bones. Hatırla, bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | استعملي تعابير رياضية بونز لقد تكلمنا عن ذلك هل تذكرين؟ |
Sonra şu küçük kızıl saçlı kız hakkında konuşmuştuk ama rüyana yeni bir detay daha ekledin; sulama kabını. | Open Subtitles | حسنا لقد تكلمنا عنه سابقا الفتاة ذات الشعر الأحمر لكن الآن لدينا تفاصيل جديده عن المياه التي كانت في القنينه |
İlişki kurmanın tehlikelerini daha önce seninle konuşmuştuk. | Open Subtitles | لقد تكلمنا مسبقاً حول الخطر من التعلق بشخص ما |
Bay Weilman'ın bağlantı kurduğu herkes ile konuşuyoruz. | Open Subtitles | حسنا، لقد تكلمنا مع كل شخص كان السيد "ويلمان" متصلا به.. |