Onun emanetine karşı dürüst olmaya çalıştım ve onun çağrısını herkese taşıdım. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أكون صادقاً لثقته وأحمل رسالته للجميع, مهما كان الشخص |
Her şeyi düzeltmek için çok çalıştım; sadece işleri yoluna koymak için. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أصلح كل شيء أصحح الأمور و كل مرة أخربها |
Dorothy'yi satmak için ikna etmeye çalıştım ancak o bunu düşünmedi bile. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أجعلها توافق على البيع لكنها لم تفكر حتى بهذا |
denedim ama olmadı. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أقاوم, ولكن لم أستطع الهروب. |
Koruma gemilerinin arasından sıyrılıp geçmeyi denedim. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أخترق النطاق الذى فرضته سفن القتال حول القافله |
- Ben onu vazgeçirmeye çalıştı. - Paige, ölebilirdi. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أقنعها بالعدول عن الأمر بايدج ، لقد كان من الممكن أن تموتي |
Kardeşim, iki misafirimin farklı inançları olduğuna dair uyarmaya çalışmıştım. | Open Subtitles | أيها الأخ، لقد حاولت أن أخبرك بأن ضيفيَ هنا يتبهان ديناً مختلفاً |
Saklaması için onu başka bir suç işlemeye ikna etmeye çalıştın... | Open Subtitles | لقد حاولت أن تجعله يرتكب جريمة أخرى لأجل أن يقوم بتغطية الجريمة الأولى |
Nazik olmaya çalıştım ama buna ne yazık ki, devam edemeyeceğim. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أكون لطيفة، ولكن كلمات الأدب بدأت تنفذ مني، |
Olabileceklerin farkındayım. Size karşı, kimseye olmadığım kadar açık sözlü olmaya çalıştım. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أكون منفتحاً وصريحاً معكِ أكثر من أي أحد آخر |
Zaten bildiğin şeyi sana söylemeye çalıştım. O hayatta kalarak doğal dengeyi bozuyor. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أخبرك بما تعرفه الآن إنها تعرقل النظام الطبيعي ببقائها حية |
- Marcos'un ayakkabıya ihtiyacı var. - Ona söylemeye çalıştım, Carmen. | Open Subtitles | ماركوس يحتاج الى حذاء لقد حاولت أن اخبر المدير – كارمن |
Ben küçük bir kıvılcım olmaya çalıştım, ama siz üzerime bastınız! | Open Subtitles | لقد حاولت أن أكون جرمة صغيره لكنكم لم تلقوا لي بالاً |
Yalan söylemeye çalıştım ama yaptıkları şey sana boğuluyormuşsun hissi veriyordu. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أكذب , و لكن يفعلونها بحيث يشعرونك بالغرق. |
Aslına bakarsan, geçen üç yılda birçok kez sana ulaşmaya çalıştım. | Open Subtitles | حقيقة,لقد حاولت أن أتصل بك عدة مرات خلال السنوات الثلاث المنصرمة. |
Faşist kaltak. Sana karşı iyi davranmayı denedim. | Open Subtitles | عاهرة فاشيّة لقد حاولت أن أكون لطيفًا معكِ |
Milyonlarca kez denedim. Yapamadım. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أتهيّأ ذهنياً عديد المرات, لا أستطيع إجتياز ذلك |
Kiran, seni sevdiğimi göstermek için her türlü yolu denedim. | Open Subtitles | كيران ، لقد حاولت أن أقنعكِ بحبي بكـل الطـرق |
Sonuçta, Glen'i benden çalmaya çalıştı, değil mi? | Open Subtitles | لقد حاولت أن تسرق غلين مني ، أليس كذلك ؟ |
L anlaşma kırmaya çalıştı, ama ben fark edince l, l telafi etmeye çalıştı olamazdı ve ben çok geç olmadan her şeyi vermek için çalıştı. | Open Subtitles | لكن عندما لاحظت أنني لم أستطع لقد حاولت أن أقوم بالتعويض و أنا حاولت أن أهب كل مالدي قبل أن يكون قد يتأخر الوقت |
Evet hatırlıyorum, benimle birlikte İtalyaya gelmeni sağlamaya çalışmıştım. | Open Subtitles | . لقد حاولت أن أدفعك للذهاب إلى إيطاليا معي |
Sokka, beni daha önce de yanıldığına ikna etmeye çalıştın. | Open Subtitles | سوكا), لقد حاولت أن تقنعني بأنها مخطئة من قبل) |