"لقد رحل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Gitti
• Gitmiş
• Öldü
• O öldü
• çıktı
• ayrıldı
• terk etti
• Onu kaybettik

Bir kelime bile söylemeden yemeğin ortasında masadan kalkıp Gitti.
لقد رحل يسير خارجا من الغداء ولا يقل كلمة واحدة

Çünkü Donanma'yla uğraşmak istemedi. O Gitti. Sizi yalnız bıraktı.
إنه لن يتحدى القوات البحرية، لقد رحل و ترككم لوحدكم.

- Fail notu bırakmak için dönmüş olmalı. - Saatler önce Gitti.
ـ لا بد المشتبة بهِ علق بالجوار ـ لقد رحل منذ ساعات

- Gitmiş. - Keşke buna şaşırdığımı söyleyebilseydim.
لقد رحل قد كنت أتمنى أن أستطيع قول أني تفاجأت

Aceleyle Gitmiş. Acaba, profesyonel bir hırsızı bu kadar korkutan nedir?
، لقد رحل مسرعاً أتعجب ما الذي قد يرعب لص محترف هكذا

Babam Öldü ama annemle kardeşim çok mutlu olacak.
لقد رحل والدي عن هذه الدنيا، لكن أمي و أختي ستفرحان.

O Öldü, Teğmen. Bunu unutsak iyi olur.
لقد رحل ليفتنانت , دعونا جميعا ننسى امره

Gitti. İngilizce dersinde iyi not alamama yardım etti.
لقد رحل ,لقد ساعد لتحسين مستواي بالانجليزية

Adım George... Lanet olsun, Biliyordum! Gene şu muhasebeci kılıklı Manuel ile Gitti.
تبا لذلك , انا اعرف ذلك , لقد رحل مره ثانيه مع هذا الطائش مانويل

Ne demek istediğimi biliyorsun. O Gitti, yapabileceğimiz bir şey yoktu.
أتفهم ما أقول، لقد رحل ولم يكن بوسعنا فعل أي شيء حيال ذلك

Sizi beklemedi. 10 dakika önce Gitti.
لم يستطع الانتظار لقد رحل منذ عشرة دقائق

Dört yıl önce Gitti. Dönmesinin an meselesi olduğunu düşünüyoruz.
لقد رحل من اربعه سنوات لذا ننتظر رجوعه فى اى لحظه

Gitti bile, General. Çok fazla şansımız olduğunu sanmıyorum.
لقد رحل بالفعل يا سيدى لا أعتقد أن لدينا خيار

Gitmiş. Lanet olsun! Tek istediğim iş arkadaşım olmayan bir arkadaştı.
لقد رحل ، تباً أريد فقط صديقاً بخلاف أصدقاء العمل

Kardeşim arabanın anahtarlarını alıp Gitmiş.
مالذي يحدث؟ لقد رحل اخي العين واخذ معه مفاتيح السيارة

Çok acele gitmişti. Demek kız arkadaşını aramaya Gitmiş.
لقد رحل بسرعة كبيرة يبدو أنه ذهب ليلحق بحبيبته

Gitmiş. Angelo'nun evine gittim, orada değildi, Gitmiş.
لقد رحل ، لقد ذهبت إلى شقة أنجيلو و لم أجده هناك

- Bu kadar yeter, o Öldü. - Bak, onu oraya göndermek benim fikrimdi.
هذا كافٍ لقد رحل إنظر لقد كانت فكرتي أن ارسله هناك

Seth, benim. Şimdi çıktı. Onunla kounş ve bir basın bildirisi yayınla.
سيث، هذه أنا، لقد رحل للتو، تحدث إليه و أصدر بياناً صحفياً.

Bu sabah saat on biri geçe ayrıldı.
لقد رحل هذا الصباح، مباشرة بعد الحادية عشر

Beni ve annemi terk etti. O zaman senin yaşındaydım.
لقد رحل و تركني و كنت تقريباً في مثل عمرك

Onu kaybettik Johnny. Sanırım onu hiç görmedin.
لقد رحل يا (جوني) لا أعتقد أنك قابلته