Bir yerde kanlarının ya da yapışkan sıvılarının 171 derecede tutuştuğunu okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت أن دمهم أو حبرهم هذا يغلي عند 171 درجة مئوية |
Erkeklerin daha zeki olduğu evliliklerin daha mutlu gittiğini okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت أن أسعد الزيجات هى التى يكون الزوج فيها أذكى من الزوجة |
Gazetede tatilde intiharların iki katına çıktığını okumuştum. | Open Subtitles | أتعلم , لقد قرأت أن حالات الإنتحار تتضاعف خلال الأجازة |
Biriyle bir kere karşılaşırsan, 10 sene sonra tekrar gördüğünde onu ömrünün her günü görmüş gibi selamladığını okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت أن شخص ما يمكن أن يراك مرّة وتراهم بعد 10 سنوات ثانية وتحيّيهم كما لو أنّك ترآهم كلّ يوم من حياتك |
Bir yerde bir hastanın kalbinin kendi kendine iyileştiğini ve LVAD'a gerek kalmadığını okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت أن قلب المريض يمكنه أن يعيد صياغة نفسه و يمكنهم التخلي عن جهاز القلب المساعد |
REM uykusunun beynin sorunları çözme yöntemi olduğunu okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت أن حركات العين السريعة هي طريقة المخ في حل المشاكل |
Bazı önemli parçaların kurtarıldığını okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت أن بعض القطع الهامة تمت أستعادتها مؤخراً |
Düşündüm de, küresel ısınmanın göç yollarını değiştirdiğini okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت أن الاحتباس الحراريّ أحدث قلقلة في أنماط الهجرة. |
Biliyor musun, insanların hayvalara karşı... alerjiler oluşturabileceğini okumuştum. | Open Subtitles | هل تعلم ,لقد قرأت أن بعض الأشخاص لديهم حساسيه من حيواناتهم الأليفة. |
Vietnam'ın tam görülecek bir yer olduğunu okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت أن "فيتنام" أصبحت مكاناً جميلاً الآن |
Biliyor musun, bir yerlerde küçük hayvanları öldürmenin çıIdırmanın ilk işaretlerinden olduğunu okumuştum. | Open Subtitles | أتعرفين, لقد قرأت أن قتل الحيوانات الصغيرة. هو العلامة الأولى لمرض نفسيّ... |