Ama köyümüzün başına yüzyıllardır geldiği gibi hayatlarımızı yeniden kurduk. | Open Subtitles | ولكن ، كما حدث لقريتنا لقرون عديدة اعادنا بناء حياتنا |
yüzyıllardır gizli kalmış ve insan dışı bir varlık tarafından oyulmuştu. | Open Subtitles | كان مختفي اسفل الطبقه العليا لقرون وشخص اخر غير الانسان صنعه |
yüzyıllardır sen ve yandaşların yolunuza çıkan herkesi yakıyor, asıyor, çarmıha geriyorsunuz! | Open Subtitles | لقرون أنت وأمثالك تقومون بحرق وشنق وصلب أى شخص يقف فى وجهكم. |
Aslında yüzyıllarca yalnızlığın üstün gücünü bildik. | TED | في الحقيقة جميعاً نعلم لقرون بخصوص القوة السامية للعزلة. |
Batlamyus modeline Yüzyıllar boyunca birçok, çok zeki insan inandılar. | TED | أعتقد الكثير من اﻷذكياء لقرون طويلة في النموذج البطلمي |
İmparatorluktaki erkekler Asırlardır sarık takıyorlardı ama reformlar açısından gerici ve doğulu görülüyordu. | Open Subtitles | ارتدى الرجال في الإمبراطورية العمامة لقرون لكن في الإصلاحات، تم اعتبارها رجعية وشرقية |
yüzyıllardır sen ve yandaşların yolunuza çıkan herkesi yakıyor, asıyor, çarmıha geriyorsunuz! | Open Subtitles | لقرون أنت وأمثالك تقومون بحرق وشنق وصلب أى شخص يقف فى وجهكم. |
Sunita, yüzyıllardır süregelen kast durumunu kırmıştı. | TED | كسرت سونيتا فرض القيود الطبقية القديمة التي دامت لقرون في الهند. |
Bu standart 52 kartlı deste yüzyıllardır kullanılıyor. | TED | استخدمت هذه المجموعة المعيارية من 52 بطاقةً لقرون. |
İnsanlık, ağaçla ilgili bu faydaları yüzyıllardır ortaya çıkarıyor. | TED | لقد عرفت الإنسانية فوائد الأشجار الحضرية لقرون. |
yüzyıllardır gizemlerle çevrili bir yere gittim. İnsanların Shangri la dedikleri bir yer | TED | طرت الى مكان كان يكتنفه الغموض لقرون الى مكان يدعوه البعض شانغريللا |
Hinchi yerlileri bunu yüzyıllardır yapıyor ve kanserin emaresi yok. | Open Subtitles | الهيتشي قد شربوا هذه الاشياء لقرون من دون الأصابة بأي سرطان. |
Şamanlar, mantarları, ruhlar dünyasına girmek için yüzyıllardır kullanıyorlar. | Open Subtitles | الشامان يستعملهم لقرون لكسب المدخل إلى عالم الروح. |
yüzyıllarca bakterilere bakmak için kullanıldılar. | TED | لقرون ، تم إستخدامها للنظر لأشياء مثل البكتيريا. |
Alkamistler yüzyıllarca baz metallerden altın yapmaya çalıştı. | Open Subtitles | لقرون عديدة الكيميائيون حاولوا صنع الذهب من المعادن الأساسية |
Bu resif koruma geleneği şimdiye kadar yüzyıllarca düzgün işledi. | Open Subtitles | هذا التقليد من حماية الشعبة المرجانية عمل حسنا لقرون و حتى الآن |
Bu yükseklikte bulunan uydular Yüzyıllar boyunca orada kalabilir. | TED | ويمكن للأقمار في تلك المدارات العالية أن تبقى هناك لقرون. |
Mühendisler eğimi irdelemek için Yüzyıllar boyunca birçok strateji denedi. | TED | لقرون مضت، حاول المهندسون وضع خطط كثيرة لمعالجة الميْل. |
Yalan söylemeye karşıyız, ama gizliden gizliye, toplumumuzun Asırlardır onayladığı şekillerde yalan söylemenin lehindeyiz. | TED | نحن ضد الكذب، لكننا نفعل ذلك سراً بالطرق التي تقبلها مجتمعنا لقرون وقرون وقرون. |
Bu adamlar asırlarca İtalyan politikasının içinde. Gerçek Mafya onlar. | Open Subtitles | السياسة الايطالية استخدمت هؤلاء لقرون انهم المافيا الحقيقية |
Kızlık zarı hakkında efsaneler Asırlar boyunca yaşadı çünkü kültürel önemleri var. | TED | لقد استمرت الخرافات حول غشاء البكارة لقرون لأن لها دلالات ثقافية. |
Güç ise yüzyıllar boyu dimdik duran eski bir taş ev. | Open Subtitles | القوة مثل المبنى المبنيّ من الصخور القديمة والذي يبقى صامداً لقرون |
Böyle bir şeyi asla kabul etmeyeceğiz Biz kadınlar yıllarca erkek doktorlar tarafından kurcalanıp mıncıklandık. | Open Subtitles | لقد تم همز ووخز النساء بواسطة الاطباء الرجال لقرون |
İğrenç mikroplar yıllardır bu duvarlarda cirit atıyor... | Open Subtitles | بعض الجراثيم الخطيرة علقت بين هذه الجدران لقرون. |
Bir yanardağ şiddetli bir basınçla uyarılmadığı sürece, yüz yıllar boyunca uykuda kalabilir. | Open Subtitles | قد يظل البركان خامداً تماماً لقرون حتى يشتد الضغط الذي بالأسفل فيثور. |
Yedi Krallık yüzlerce yıldır bu vahşilerle savaşıyor ama ben gelmiş bir tanesini salonumda ağırlıyorum. | Open Subtitles | الممالك السبعة شنّت حرباً ضد الهمج لقرون وها أنا جالس أستضيف واحدة في قاعتي، |