Clark müdürün asi çocuk listesinde. Her şeyin bir ilki vardır. | Open Subtitles | كلارك على قائمة المدير للطلبة الأشرار هناك مرة أولى لكل شئ |
Hayatım boyunca toplum içinde yükselmek ve Her şeyin yasal, ve dürüst olduğu daha üst bir noktaya erişmek için uğraştım. | Open Subtitles | كل حياتي إستمررت بالمحاولة للإرتفاع في المجتمع لكل شئ اعلى بطريقة قانونية ومستقيمة |
Ben büyürken yaptığın Her şey için seni affettiğimi bilmeni istedim. | Open Subtitles | اردتك ان تعرفي انني اسامحك لكل شئ فعلتيه عندما كنت اكبر |
Amerika'dan gönderdiğin Her şey için çok teşekkür ederim, çok faydası dokundu. | Open Subtitles | شكرا لكل شئ ارستليه من امريكا , لقد كان يعني لي الكثير |
Bildiğim Her şeye sırtımı dönmüş olurum, anlamıyor musun? | Open Subtitles | ألا ترى أننى قد أدرت ظهرى لكل شئ قد عرفته فى حياتى ؟ |
Yani füzyonu ve olan Her şeyi çok yakından takip etmek isteyeceğiniz İran ve belki Venezuela gibi sadece bir çift yer kalıyor. | TED | إذاً ذلك يخلّف عدة أماكن مثل إيران، وربما فنزويلا، التي ستريد مراقبتها عن كثب لكل شئ الذي يمضي مع متعلقات الأشياء القابلة للإنشطار. |
Boş gömlek kolunu gösteren, insanların hissettiği, arzuladığı, mücadele ettiği herşeye yılışık yılışık gülen bir hayalet gibisin. | Open Subtitles | إنك مثل شبح يشير بكم فارغ تبتسم بتكلف لكل شئ يشعر به الناس و يريدون النضال من أجله |
Çünkü Her şeyin bir yeri vardır, gerçeklikten uzak bir yer kendine ait bir yer hep orada olan... | Open Subtitles | لأن لكل شئ مكان، مكان بعيد عن الواقع، حيث كل شئ له مكانه، حيث كل شئ كان دائما، |
Genelde baskın kişilik Her şeyin farkındadır. | Open Subtitles | حسنا,في العادة الشخصية المسيطرة تكون مدركة لكل شئ |
Çünkü Luthorlar'la ilgilenirken Her şeyin bir fiyatı vardır. | Open Subtitles | لأنني تعلمت أن لكل شئ ثمن عند التعامل مع آل لوثر |
Beyaz Saray ülkemizle ilgili iyi Her şeyin simgesidir. | Open Subtitles | البيت الأبيض هو رمز لكل شئ رائع في هذه البلد |
Biliyor musun, zamanın başlangıcından beri tarçın Her şey için kullanılırdı paradan, ölüleri mumyalamaya kadar. | Open Subtitles | أتعلمين أنه منذ قديم الأزل استُعملت القرفة لكل شئ من العملات وإلى تحنيط الموتى |
Uyuşturucu kartellerinden ödüç şeyler almak da dahil Her şey için havamdayım. | Open Subtitles | أنا جاهزة لكل شئ ذلك يشمل الإستعارة من مهرب مخدرات |
Swiffer'ı çok severim de. Her şey için kullanırım. | Open Subtitles | إنني من المعجبين بالشركة أستخدمها لكل شئ |
Her şey için çok uğraştık, ve bu büyük şansın lideri olmalı, herkesi bir arada tutmalıydım, ve... | Open Subtitles | لقد عملنا بشكل جاد. لكل شئ و كان من المفترض بي أن أكون القائد الكبير |
Her şeye evet diyordun. Buna da aynı cevabı vereceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنتى تقولى نعم لكل شئ , اعتقدت انى سأحصل على نفس الاشارة |
Yaşadığım Her şeye karşı hissizleştim tamam mı? | Open Subtitles | لقد شعرت بأني خدران لكل شئ لقد واجهت حياتي حسناً؟ |
Çünkü aşk vasıtasıyla... herkese ve Her şeye karşı olan bağlantımızın yoğunluğunun farkına varıyoruz. | Open Subtitles | لانه , من خلال الحب نحن نشعر بقوة ترابطنا لكل شئ , وكل شخص |
Anlaşıldı. İlerlemeye devam ediyorum. Her şeyi çekmemi istiyorsun değil mi? | Open Subtitles | عُلم , سأستمر بالتقدم , هل تريدنى التقاط الصور لكل شئ ؟ |
Her şeyi programa göre yapmam gerekiyordu ama sen bana hayatın bazen böyle gitmediğini gösterdin. | Open Subtitles | إحتجت دائماً لكل شئ لملائمة جدولي و أنت أريتني بعض الأوقات أن العمل لا يكون بهذه الطريقة كما تعلم |
Buna ihtiyacım olabilir. Görüyorsun, herşeye hazırım. | Open Subtitles | ربما أحتاجه هناك، فكما ترى . أنا مستعدةٌ لكل شئ |
Laboratuvar fareleri. Rahibelerin herşeyi tedavi etmelerine şaşmamalı. | Open Subtitles | فئران تجارب، لا عجب أن الأخوية لديها علاج لكل شئ |
Bu büyük kralın Herşey için vakti var, bir insan olmaktan başka. | Open Subtitles | هذا الملك العظيم لديه وقتاً لكل شئ فيما عدا الوقت ليكون رجلاً |
Herşeyin bir bedel var, veya bir şekerlemesi var! | Open Subtitles | "هناك ثمن لكل شئ , ! سيدأوغيرهأذهبوتناولالحلوي" |