Onun tehlikede olduğunu düşünmüştüm, ama biliyorum ki önemli olan bu değil. | Open Subtitles | أنا أعرف اعتقدت أنها في خطر و لكني أعرف أنه ليس هذا هو المغزى |
Çevremde bir sürü insan var, ama biliyorum ki, onlar beni yemenin peşinde. | Open Subtitles | انا محاط بكثير من الناس من حولي لكني أعرف أن جميعهم يُريدون قطعة مني |
ama biliyorum seni tekrardan tanıma şansım var bunu için de savaşacağım. | Open Subtitles | لكني أعرف أني أريد فرصة أخرى للتعرفعليكِمن جديد, و سأقاتل كي يحدث هذا |
Onun için sadece bir iş olduğunun farkındayım Ama tanıdığım tüm babalardan daha çalışkan bir babaydı. | Open Subtitles | . كان مجرد يوم عمل بالنسبة له لكني أعرف أنه يعمل بجد أكثر . من كثير من الآباء الآخرين |
bilmiyorum ama bu işi halledene kadar güvende olacağımız bir yer biliyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف، لكني أعرف مكان آمن حتى وأنها من أصل الرقم. |
Bir düzine vardır herhalde Ama ben sadece birkaç tanesiyle tanıştım, tabii hepsi reddetti. | Open Subtitles | أنا على يقين أن لديه العشرات, لكني أعرف القليل فقط منهن بالطبع كلهن رفضن |
Bilmediğimi sandığın ama bildiğim Ürdünlü sevgilinin bacak arasına geri döneceksin. | Open Subtitles | لتعود لعاهرتك الأردنية التي تظن أني لا أعرف بها، لكني أعرف. |
Çok şey bilmiyorum belki, Ama şunu biliyorum ki uçmayacaksın. | Open Subtitles | لا أعرف الكثير لكني أعرف هذا أنت لن تطير بعيدا |
ama biliyorum ki, üçüncü mektuptan sonra babasına yazdı. | Open Subtitles | لكني أعرف أنها كتبت إلى والدها بعد أن تلقت الخطاب الثالث |
Mükemmel değiller ama biliyorum ki ne olursa olsun, her zaman yanımda olacaklar. | Open Subtitles | و هم ليسوا رائعين لكني أعرف أنه مهما حدث فإنهم سيساندونني |
Cevabı bende değil ama biliyorum ki yazarsan | Open Subtitles | ليس لدي الإجابة، لكني أعرف أنك إن كتبتي هذا |
Nasıl öğrendiğimi sana söyleyemem ama biliyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقول لك كيف أعرف، لكني أعرف |
Bu soruların cevapları bende yok ama biliyorum ki bu ülkede silahlara artık daha farklı yaklaşmalıyız. | Open Subtitles | لستُ أعرف إجابة تلك الأسئلة لكني أعرف أنه ينبغي بنا التعامل مع الأسلحة بشكل مختلف في هذا البلد |
ama biliyorum ki Harry hayatına devam etmeni isterdi. | Open Subtitles | لكني أعرف هاري يريد كي انت تنتقلي |
-Böcek uzmanı değilim Ama tanıdığım bir tane var. | Open Subtitles | لست بعالم حشرات, لكني أعرف واحدا |
- Miami emlak fiyatları bir nebze yüksek Ama tanıdığım bir emlakçı var. | Open Subtitles | أنا أعلم أن أسعار العقارات مرتفعه... في ميامي، لكني أعرف سمساراً. |
Şimdi anladım. O gün çok kötü bir şey olmuş. Ne olduğunu bilmiyorum ama neden olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | شيء فظيع حدث ذلك اليوم ، لا أعرف ما هو لكني أعرف سببه |
Senin de bir sanat eserin var mı bilmiyorum ama işinin ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا لاأعرف إذا كان لديك قطعة فنية بداخلك لكني أعرف ماهي مهنتك أنت طبيب |
Ama ben içeride biri olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لكني أعرف أن هذا هراء، هناك شخص يمدّه بالمعلومات |
Her neyse. ama bildiğim bir şey var; çocuklar bu kart saçmalığına bayılır. | Open Subtitles | حسناً لا يهم لكني أعرف شيئاً واحداً الأولاد يحبون سخافات البطاقات هذه |
"Bu özel göreve neden katıldığımızı asla bilemeyeceğiz Ama şunu biliyorum ki, Kara Şövalyeler bugün bir kez daha zafer kazanacaklar." | Open Subtitles | لماذا نحن في هذه المهمة؟ لن نعرف أبدا لكني أعرف هنا اليوم |
Uzun zamandır kendimden kaçıyordum ve şimdi kim olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | لقد كنت أتهرب من نفسي لمدة طويلة، لكني أعرف حقيقتي الآن |