Kanunsuzun yeni dalgasına ilham olduğumu söyledin ama bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | قلتَ إنّي ألهمت موجة المقتصين الجديدة هذه لكنّي لا أظن ذلك حقيقيًا. |
Sana karşı bir şeyim yok, ama konuşacak başka konu yok. | Open Subtitles | ليس لدي شيء ضدّك، لكنّي لا أظن أن هناك أمر اخرى لنتحدث عنها |
Kafam iyiyken çok acayip mekanlar açtım ama kuaför salonu açtığımı sanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أنا أفتح العديد من الأشياء الجنونيّة عندما أكون ثمل، لكنّي لا أظن ذلك |
"Senin için hapse girdim, sen de bana üniversiteye giderek teşekkür edeceksin" gibi bir durum var ama yine de gitmeyeceğim. | Open Subtitles | كان هناك صفقة من نوع اشكرني على ذهابي للسجن " " من أجلك باكمال دراستك لكنّي لا أظن أني سأكمل الدراسة |
Çok ağır olduğumu söylediğini biliyorum ama ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكم تقولون أن وزني ثقيل للغاية، لكنّي لا أظن ذلك. |
Evet, iyiyim. ama olanlardan sonra paramı buraya yatıracağımı sanmıyorum. | Open Subtitles | أجل، أنا بخير، لكنّي لا أظن أنّي سأقوم بوضع مالي هنا بعد كل شيء |
ama hipnozun işe yarayacağını sanmıyorum. Cadılar doğuştan her türlü etki numarasına karşı bağışıktırlar. | Open Subtitles | ربّما، لكنّي لا أظن التنويم المغناطيسيّ سينفع فالساحرات حصينات من سجايا التلاعب طبيعيًّا |
Güzel konuşmaydı. ...ama bence kimse kanmadı. | Open Subtitles | خطبة جميل. خطبة جميلة، لكنّي لا أظن الجميع صدقوها. |
Hayır, ama orada çok uzun soluklu çalışabileceğimi de düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا، لكنّي لا أظن بأنني سأبقى طويلًا. |
Biliyorum ama o günün bugün olmasını istemiyorum tamam mı? | Open Subtitles | أعلم، لكنّي لا أظن "في النهاية" ستكون اليوم، اتّفقنا؟ |
ama başaracağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لكنّي لا أظن أنّه سينجو |
Pete, alınma ama yangın söndürücünün işe yarayacağını sanmam. | Open Subtitles | بدون إهانة يا (بيت)، لكنّي لا أظن هذه المطفأة ستفيد. |