KS: Bugün sizin için hazırladığımız altı şey bunlardı, ama umarım bu şeyleri niye bu kadar büyüleyici bulduğumuzu anlamaya başlamışsınızdır. | TED | ك.ش: إذن تلك كانت التقانات الستة التي كانت لدينا لكم اليوم، لكن آمل أنكم بدأتم ترون لماذا نجد هذه الأشياء مذهلة. |
Kaybınızın bu parayla giderilemeyeceğini biliyorum ama umarım yardımcı olur. | Open Subtitles | خسارتك لا يمكن تعويضها بالمال لكن آمل أن يساعد هذا |
ama umarım beni anlayabilirsin, sen benim tanımak istediğim bir kız değilsin. | Open Subtitles | , لكن آمل أنكِ تفهمين انكِ لستِ الفتاة التي أريد أن أعرفها |
İtirafım anında kaosa sebep olacak Ama umuyorum ki şu andan itibaren bu kitap sayesinde buna benzer dehşetli vakalar bir daha asla yaşanmaz. | Open Subtitles | اعترافي أحدث فوضى فورية لكن آمل أن هذا الكتاب يقلل من جرائم القتل المروعه |
Ama umuyorum ki aklı başına gelecek. | Open Subtitles | لكن آمل أن يستعيد صوابه. |
Aslında şimdi, ön-doğum öncesiyim, ama umarım çok yakında doğum olacağım. | Open Subtitles | حالياً, أنا لستُ مُنجبة. و لكن آمل أن أكون مُنجبة قريباً. |
Nasıl karantinaya aldındığını veya kiminle birlikte olduğunu bilmiyorum ama umarım güvendedir. | TED | لا أعلم كيف هي في العزل أو مع من، لكن آمل أن تكون آمنة. |
Bana kızgın olduğunu biliyorum, ama umarım kahvaltıya da kızgın değilsindir. | Open Subtitles | أعرف أن غاضبة مني لكن آمل ألا تكوني غاضبة من حبوب الإفطار |
Darılmayın ama umarım bu herkese falcılığa çok fazla bel bağlamama konusunda bir ders vermiştir. | Open Subtitles | بدون إهانة, لكن آمل أنكم تعلمتم من ذلك درساً حيال الإعتماد الزائد على قراءة الطالع |
Annem gittiğinde sana zor zamanlar yaşattığımı biliyorum ama umarım seni sevdiğimi biliyorsundur, baba. | Open Subtitles | أعرف أنني صعّبت عليك الحياة بعد رحيل أمّي لكن آمل أن تعرف أنني أحبك يا أبي |
Kızgınsın biliyorum ama umarım korkmuyorsunuzdur çünkü bunu atlatacaksınız. | Open Subtitles | أعلم بانك غاضب، لكن آمل بانك لست خائف لانك ستجتاز هذا |
Bunun onun için bir tür alışkanlık olduğunu biliyorum ama umarım burası onu biraz yavaşlatır. | Open Subtitles | نعم، أعلم أن هذا سيكون تغييراً بالنسبه له لكن آمل أن يُريحه هذا المكان قليلاً |
Öyle olabilir; ama umarım iyi bir baba olmaya çalıştığımı fark ediyorsundur. | Open Subtitles | ... حسن, ربما لكن آمل أنك تدرك أنني أحاول التصرف كأب صالح |
Duymak istediğin şeyin muhtemelen bu olmadığını biliyorum ama umarım anlayış gösterirsin. | Open Subtitles | أعلم بأن هذا ليس ما تودّين سماعه، لكن آمل بأن تتفهمّين، |
Aptalca sorulardı, biliyorum ama umarım yakın bir zamanda tekrar görüşme imkânı buluruz. | Open Subtitles | ،كانت أسئلة سخيفة، أعرف ذلك لكن آمل أن نتحدث مرة أخرى قريباً |
Bu ne demek bilmiyorum ama umarım iyi bir şeydir. | Open Subtitles | لا فكرة لديّ عما يعنيه ذلك، لكن آمل أنّه شيء جيّد. |
İşler sarpa sardı biliyorum ama umarım her şey yoluna girer ve belki her şeye yeniden sil baştan başlarız. | Open Subtitles | أعرف أن كل هذا كان جنونياً مؤخراً لكن آمل أن يوضح هذا الأمور و ربما نبدأ من جديد |
Beni duyuyor musun bilmiyorum ama umarım duyuyorsundur. | Open Subtitles | لا أعلم إذا كان بإمكانك سماعي لكن آمل أن تسمعني |
Ya da Sadie ile. Ama umuyorum ki Luke ile daha iyi olacaktı. | Open Subtitles | أو (سيدي)، لكن آمل أن تكون أفضل مع (لوك). |