Lanetli öğrenciler yalan söyleyebilir de, söylemeyebilir de, Ama sadece iki tane olduğunu biliyorsun, diğer altısı her zaman doğru söyleyecektir. | TED | الطالبين الملعونين ربما يكذبان أو ربما لا لكن أنت تعلم أن هناك اثنين فقط بينما الستة الأخرين سيخبروك بالحقيقة دائماً |
Evet. Ama sen ve ben hiç tanışmayabilirdik Yaser, sen de doğmayabilirdin oğlum. | Open Subtitles | نعم , لكن أنت تعلم أنه أنا و أنت ربما ما كنا لنلتقى يا ياسر |
Bütün bunlar hakkında daha açık konuşabilmeyi isterdim Ama biliyorsun insanlar dinliyorlar. | Open Subtitles | أريد أن أكون أكثر وضوحا لكل هذا لكن... أنت تعلم الناس يستمعون |
Evet, doğru. Ama, o zamanlar çok küçüktüm. | Open Subtitles | لكن, أنت تعلم, لقد كان هذا عندما كنت صغيراً. |
Evet, doğru. Ama, o zamanlar çok küçüktüm. | Open Subtitles | لكن, أنت تعلم, لقد كان هذا عندما كنت صغيراً. |
Ama biliyorsunuz ki... bunlar basit zehirli kimyasallardan değil. | Open Subtitles | .. و لكن , أنت تعلم .. إنهم فقط ليسوا مواد كيميائية سامة. |
Yani gülmüyorlardır, baygınlardır, Ama mecazi anlamda... | Open Subtitles | أعنى ، ليس مرحا بالقطع ، فهم فاقدوا الوعى لكن أنت تعلم ، نظريا |
Yalnız kelimesini kullanmak istemiyorum, Ama... özlediğim belli insanlar var. | Open Subtitles | لن أستخدم مصطلح الوحدة ، لكن أنت تعلم ، هناك أشخاص محددين هم من أفتقدهم |
Ama bunlar gerçek değil. Buradaki dünya gerçek dünyadan farklı. | Open Subtitles | لكن أنت تعلم, ليس هذا هو الواقع ليس هذا هو العالم الحقيقي |
Ama burası eskiden olduğu yer değil. | Open Subtitles | لكن,أنت تعلم,لم يعد المكان الذي كان عليه |
Bu harika olurdu Ama zaten bir partisini mahvettim. | Open Subtitles | سيكون ذلك رائعاً لكن أنت تعلم بأنني أفسدت حفلة للوكس |
Dinle, biliyorum bu konuda hiç konuşmadık Ama kendimi öldürmeye çalışmadığımı biliyorsun dimi? | Open Subtitles | إذن اسمع, أعلم أننا لم نتحدث عن ذلك أبداً, لكن أنت تعلم أنني لم أحاول قتل نفسي, صحيح؟ |
Blair'in aşkını yeniden kazanmak için umutsuzca çabalamaya geldin, Ama onunla ilgili yazdıklarını görünce, senden sonsuza kadar nefret edeceğini biliyorsun. | Open Subtitles | أنت هنا في محاولة يائسة لتكسب مرة أخرى حب بلير و لكن أنت تعلم عندما تقرأ ما كتبته عنها سوف تكرهك للأبد |
Buraya yakın bir ceset atma yeri olduğunu bilmiyordunuz Ama bu şaşılacak bir şey değil. | Open Subtitles | أنت لا تعرف بأن توجد جثة ألقيت بالقرب من هنا، لكن, أنت تعلم, أن هذا أمر متوقع. |
Evet Ama ilk kazalarından önce herkes bunu der. | Open Subtitles | حسنا ، لكن أنت تعلم أن هذا ما يقوله الجميع قبل أن تحصل حادثتهم الأولى |
Ama bu kurs sana bahsettiğim, Yaşam Kaynağı çok önemli. | Open Subtitles | لكن أنت تعلم, تلك الدورة. التي اخبرتك عنها.. انها مهمة جداً. |
Ama onların küçük kalplerini bıçakladığımda aslında onu bıçaklayacağımı biliyorsun ve hâlâ ondan vazgeçebilmiş değilsin. | Open Subtitles | لكن أنت تعلم أنه عندما أطعنهم في قلوبهم الصغيرة, سأكون أطعنها هي في قلبها, و أنت لم تتخطاها بعد. |
Ben burada beklerim, siz çıkarsınız ya da ben bu bombayla birlikte dışarı çıkarım Ama aslında ne yapmak istiyorum biliyor musunuz? | Open Subtitles | يمكنني أن انتظر هنا، وأتركك تذهب أو أذهب بهذه القنبلة خارجا من هنا لكن أنت تعلم ما يجب عليك فعله؟ |
Ama sonuçta bir pazarlığın içindeydin. | Open Subtitles | و لكن ..أنت تعلم لقد كنت في وسط مفاوضات |
Hayır, Ama geleceklerdir. | Open Subtitles | لا ، لكن أنت تعلم بأنهم سيحضرون |