Ama eğer saldırıya uğrarsan, bunun hakkında bir şeyler yapabilirdin. | TED | لكن اذا تمت مهاجمتك، ذلك شئ يمكنك فعل شئ حياله. |
Ama eğer kimsenin bakmadığından eminsen mendilini temiz tutmak için parmaklarını kullanabilirsin. | Open Subtitles | لكن اذا لم يكن أحد ينظر، استعمل اصبعك حتى تحافظ على منديلك. |
Ama eğer bu aramayı beni azarlamak için yapıyorsanız, bunu hak etmiyorum. | Open Subtitles | أفهم يا سيدى لكن اذا كنت تتصل فقط لتوبيخى فهذا غير واجب |
Bunu kullanman gerekeceğini sanmıyorum, Ama eğer gerekirse, tereddüt etme. | Open Subtitles | لا أعتقد أنكِ ستضطرى لإستعماله لكن اذا استعملتيه فلا تتردى |
Ama bir şeyler ters giderse,Bay Han'la temas kurun.Onun İngilizcesi çok iyidir. | Open Subtitles | لكن اذا كان هناك مشكلة اذهبوا لسيد هان ان انجليزيته جيدة جدا |
Ancak onu çöpe atıyorsanız ve yerel çöp tesisleriniz normal olanlardansa, o zaman ikili olumsuzluk dediğimiz şey ortaya çıkıyor. | TED | و لكن اذا رميتموه في سلة المهملات و مرفق مكبكم المحلي غير متطور حينها سوف يكون لدنيا ما نسميه السلبي المضاعف |
Ama eğer CTU'yla haberleşemezsem, bunların hepsi bir hiç için yapılmış olacak. | Open Subtitles | لكن اذا لم أستطع الاتصال بوحدة مكافحة الارهاب فلن يجدى كل هذا |
Oraya nasıl girdi bilmiyorum Ama eğer kısa süre içinde dışarı çıkaramazsak,... | Open Subtitles | أنا لا أعلم كيف وصل الى هناك لكن اذا لم نخرجه قريبا |
Ama eğer Ed'i, öfkesini bastırabilecek bir tür sihirli çözüme ikna edebilirsem inanacaktır ve daha az öfkeli hissedecektir. | Open Subtitles | لا لا لكن اذا استعطت اقناع اد ليأخذ بعض من الرصاصة السحرية لتكبح غضبه ويصدق هذا ويشعر بغضب اقل |
Ama eğer ölürüm de ondan ayrılamam diye düşünüyorsan başka bir seçeneğin var. | Open Subtitles | لكن اذا لم تستطيعي وفضلت الموت على فعل هذا فأمامك خيار واحد متبقي |
Ama eğer konuşmazsanız, karşı tarafı dahil edemezsiniz. | TED | لكن اذا لم تتحدث لا يمكنك التواصل مع الطرف الاخر |
diye düşünürsünüz. Ama eğer ''Henüz değil.'' notunu alırsanız, öğrenme eğrisi üstünde olduğunuzu anlarsınız. | TED | و لكن اذا اخذت علامة: ليس بعد ستفهم انك في طريق التعلم. |
Ve dedi, "işte bu en önemli yatırımdır. Ama eğer ihtiyaçları olursa temin ettiğine emin ol. | TED | و قال هذا هو الاستثمار الاول و لكن اذا ما استمرت الحاجة تاكد ان كل شيء متوفر لهم |
Fark ettiniz mi, bilmiyorum Ama eğer sizce bir sakıncası yoksa... ..benim niyetim, Bayan Harrington'a... ..yani kızınıza... evlenme teklif etmek. | Open Subtitles | لا أعرف اذا كنت قد لاحظت و لكن اذا كان ليس لديك موانع ، اننى كان فى نيتى أن أطلب من ميس هارينجتون |
Ama eğer öyleyse beni incitip, bayağı hissettirmekse amacın gayet iyi başardın. | Open Subtitles | و لكن اذا كنت اذا كنت تحاول ان تشعرنى بأننى رخيصة و تجرحنى فلقد نجحت برقى |
Ama eğer başarırsak tekrar özgür insanlar olarak yaşayacaklar. | Open Subtitles | لكن اذا نجحنا سوف يعيشون كشعب حر مرة أخرى |
Ama eğer bunu yaparsan, sana aşkın bütün mükemmelliğini göstereceğim. | Open Subtitles | و لكن اذا فعلت هذا الشئ لى فسوف ترى منى كمال المحبة |
Ama eğer bu mektup sizin tarafınızdan yazılmamışsa bu konuda gerçekleri ortaya koymanın zamanı gelmiş demektir. | Open Subtitles | و لكن اذا لم تكونى قد كتبت هذه الرسالة فالآن اٍنه الوقت لسرد هذه الحقيقة |
Ama bir şekilde beni affedebilirsen söz veriyorum pişman olmazsın. | Open Subtitles | .و لكن اذا سامحتينى .أعدك بأنكِ لن تندمى على هذا |
'Emily'yle birlikte Allison'a bakıcılık yapıyoruz' 'Ama bir şeye ihtiyacınız olursa...' | Open Subtitles | انني فقط اجالس اليسون مع ايميلي لكن اذا احتجتي اي شيء |
Ancak general cinayet yüzünden asılacaksa... | Open Subtitles | و لكن اذا كان لا بد للجنرال أن يشنق لجريمة دموية قذرة |
Fakat eğer geçmişe çok sıkı tutunursak gelecek hiç gelmeyebilir. | Open Subtitles | لكن اذا تمسكنا بالماضي بشدة عندها لن يأتي المستقبل أبداً |
Sormaya bile çekiniyorum ama madem tek seferlik bir şey istiyordun niye Russell değil? | Open Subtitles | انا اكرة ان اسأل هذا لكن اذا كانت ليلة عابرة لماذا لم تختارى راسل ؟ |