Barmen, onları barda bir fahişeyle konuşurken gördüğünü söylüyor ama tüm hatırladığı kızın esmer olduğu. | Open Subtitles | النادل قال أنهُ رأهم يتحدثون ألى عاهرة في الحانة لكن كُل ما يتذكرهُ هو أن شعرها كان بني اللون |
Dinlemek istiyorum, ama tüm duyduğum yaramaz bir veledin mızmızlanmaları! | Open Subtitles | أنا أستمع لك , لكن كُل ما أسمعة هو تذمر طفل صغير |
Bak, tablo cinayetlerinin, Mark Gray bağlantısının yayılmasını engelledim ama tüm büyük ağlar Clarke'ın itirafını gördü. | Open Subtitles | أنظر، لقد تمكنتُ من أخفاء لوحات الجرائم، و صلة (مارك) بهم لكن كُل شبكات التلفاز الرئيسية ألتقطت أعتراف (كلارك) |