Bu sene okuldan ayrıImasını istiyorduk ama ne yazık ki... | Open Subtitles | نحن كُنّا نَتمنّى بأنَّها تعبرْ السنة الدراسيةَ، لكن لسوء الحظ |
Sizin oğlunuz olduğunu ortaya çıkarması gerekiyordu, ama ne yazık ki yapmadı. | Open Subtitles | كان يجب أن يعرف كإبن لك، لكن لسوء الحظ لم يحدث هذا. |
ama ne yazık ki, gerçeklik hayaller kadar iyi değil. | TED | لكن لسوء الحظ ، الحقيقة ليست جيدة بقدر أحلامي. |
Aslında çok isterdik Ama maalesef ki Cumartesi bir işimiz var. | Open Subtitles | أتعرف ما؟ نحبّ ذلك لكن لسوء الحظ لدينا أشياء يوم السبت |
Ama maalesef siz ve duygusal fikirleriniz hiç işime yaramıyor. | Open Subtitles | لكن لسوء الحظ أنتم ومخكم العاطفى تجعلونى فى حالة سيئة |
Beni konuk etmek istediğiniz için teşekkürler, ama malesef, cenazeye gitmek zorundayım. | Open Subtitles | شكراً لتفهمكِ، لكن لسوء الحظ علي أن أذهب إلى جنازه في ذلك الوقت |
Onların bir çok bilgi noksanlığı vardı fakat ne yazık ki yanlış bilginin, diyelim ki şehir merkezinde. | TED | كما كانت تحتوي على العديد من المعلومات التفصيلية لكن لسوء الحظ كانت المعلومات الخطأ، فلننظر في قلب المدينة |
ama ne yazık ki, çoğu insan annelerimiz değildir. | TED | و لكن لسوء الحظ فمعظم الناس ليسوا امهاتنا |
Keşke bu önyargılar bizi bağlamasaydı ama ne yazık ki... | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّنا لَمْ نُرتْبَطْ بهؤلاء الإجحاف لكن لسوء الحظ |
ama ne yazık ki, tüm bulduğumuz, F-Sınıfı bir yıldızdan gelen sıradan radyo sinyalleridir. | Open Subtitles | لكن , لسوء الحظ كل ما وجدناة ضوضاء إذاعية عادية لنجم فئة اف. |
Eğer onunla yer değiştirebilseydik, yapardım ama ne yazık ki yapamayacak tek kişi benim. | Open Subtitles | لو امكننى تبديل جسدة بجسدى مرة أخرى سأفعل لكن لسوء الحظ أنا الشخص الوحيد الذى لا يمكنة ذلك |
Yemen hükümeti olay yerini temizledi ama ne yazık ki bunu kanıtlayamayız. | Open Subtitles | الحكومة اليمنية نظفت المكان لكن لسوء الحظ نحن لا يمكننا اثبات أى شىء |
ama ne yazık ki, dördüncü kasanın kaydedilmesi gerek. | Open Subtitles | لكن لسوء الحظ أريدك أن توازن الدرج الرابع |
ama ne yazık ki bugün tamamen doluyum. | Open Subtitles | لكن لسوء الحظ هناك من حدد ميعاداً معي الآن |
Evet,ama ne yazık ki önceden işemiştim. Bu yüzden bu sefer az işedim. | Open Subtitles | نعم ، لكن لسوء الحظ تبولت مسبقاً لذا تبولت قليلاً |
Ben de anneme bir kolye yapacaktım Ama maalesef kadının boynu yok. | Open Subtitles | كنت سأصنع قلادة لأمي , لكن لسوء الحظ , ليس لديها رقبة |
Evet, bu çok eğlenceli olurdu Ama maalesef 100 şilinimiz yok. | Open Subtitles | نعم، هذا سيكون ممتاز لكن لسوء الحظ ليس لدينا 100 شلن |
Şimdi, gördüğünüz gibi, ölümcül değildi. Ama maalesef, bazıları için ters ilaç tepkimeleri ölümcül olabiliyor. | TED | من الواضح أنّ الأمر لم يكن قاتلا لكن لسوء الحظ بعض هذه الاستجابات السلبية للأدوية يمكن أن تكون مميتة. |
Doğru Ama maalesef onları ara sıra kullanıyor. | Open Subtitles | صح لكن لسوء الحظ يطلقهم فقط من حينٍ لآخر. |
Ama maalesef bugün ayın 15'i, ve bir başkanı öldürmek için Paris'teki, bir sarayda randevum var. | Open Subtitles | لكن لسوء الحظ اليوم هو الخامس عشر ولدي موعد في القصر في باريس لاقتل رئيسا |
Genelde öyle, ama malesef Ackerman gibi bizim de kanımızdaki akyuvar sayısı yükselmiş ve serotonin seviyelerinde bir artış görünüyor. | Open Subtitles | بشكل مثالي , نعم , لكن لسوء الحظ ,ومثل وضع "آكمن" هنا , تحليلات دمائنا جميعاً توضح , إزدياد الخلايا البيضاء وزيادة ملحوظة في مستويات السيروتونين |
Bay Wong bayağı zengin bir adam, fakat ne yazık ki çok Ciddi Jones'u var. | Open Subtitles | الآن ، السيد وونج ثرى جدا و لكن لسوء الحظ ، هو لاعب خطير للغاية |
Sanatçılara sahibiz, ancak ne yazık ki onları henüz keşfedemedik. | TED | لدينا فنانين، لكن لسوء الحظ أننا لم نكتشفهم حتى الآن. |