Ama eğer burada kalmak, senin on metre yakınında çalışmak anlamına geliyorsa... açıkçası, Saddam Hüseyin'in kıçını silmeyi içeren bir işi tercih ederim. | Open Subtitles | لكن لو أن البقاء هنا يعنى العمل بالقرب منك فبصراحة أنا أفضل أن أحظى بوظيفة خادمة عند صدام حسين |
Dedikodusunu yapmam Ama eğer birisine zarar verecek olan şeyi yapan kişi ben olsaydım, onlara doğruyu kendim söyleyebilecek kadar büyük olmayı umardım. | Open Subtitles | , لن أثرثر حيال هذا لكن لو أن الشخص , الذي يفعل شيئاً يؤذي به أحداً أتمنى لو أني كنت ناضجاً بما يكفي لقول الحقيقة |
Ama eğer uygunsuz ya da garip geldiyse hotele geri dönebilirim ya da London Meydanı'nda bir tur atıp sonra gelebilirim. | Open Subtitles | لكن لو أن هذا غير مناسب أو غريب، فسأعود إلى الفندق أو آخذ جوله في برج " لندن" أو شئ ما |
Ama eğer yapabileceğim herhangi bir şey varsa size kendimi kanıtlayacak herhangi bir şey. | Open Subtitles | لكن لو أن هناك أي شيء أستطيع فعله بأي طريقة بوسعي |
Ama dün bize söylemeyi unuttuğun bir şey varsa, sorun olmaz. | Open Subtitles | لكن لو أن شيئاَ ربما نسيت إخبارنا عنه بالأمس فهذا متفهم |
Belki de taraflı yaklaşıyorum Ama eğer bu hikaye olmamış olsaydı hala bu ailenin uşağı olmazdım. | Open Subtitles | لعلي إنسان إنحيازي لكن لو أن تلك القصة لم تحدث، فلعلي لم أكن لأبقى خادماً للعائلة. |
Ama eğer bu yaşamaya değer tarafımı öldürmek anlamına geliyorsa ben bu oyunu böyle oynamayacağım. | Open Subtitles | لكن لو أن ذلك يعني إخماد ما يجعلني أشعر بقيمة الحياة فلن أجتنب محنتي بتلك الطريقة |
Ama eğer bu yaşamaya değer tarafımı öldürmek anlamına geliyorsa ben bu oyunu böyle oynamayacağım. | Open Subtitles | لكن لو أن ذلك يعني إخماد ما يجعلني أشعر بقيمة الحياة فلن أجتنب محنتي بتلك الطريقة |
Ama eğer güçlü birisi onu öldürmek istediyse olayın şekli bu çapta bir gizleme olmadan amaçlarının tespit edilecek kadar kolay olacağını düşündüklerini gösteriyor. | Open Subtitles | لكن لو أن شخص ذو نفوذ أراد موته فالنهج يقترح بأنه فكر في دافع يكون سهل الكشف |
Ama eğer gelir getirirse, sanırım buna değecek. | Open Subtitles | لكن لو أن هذا يجمع في الإيرادات، أعتقد أن هذا كان يستحق |
Ama eğer bu tip konular, üzerinde, hatta sana yakın ajanlar üzerinde bile, ...uygunsuz hareketlerde bulunmana neden olacak kadar stres yaratıyorsa sana bir süreliğine tatile çıkmanı önerebilir miyim ? | Open Subtitles | لكن لو أن هذه القضايا تخلق هذا الضغط الذى ليس فقط يجعلك تتصرف بشكل غير ملائم لكن العملاء القريبين منك أيضا إذا أنا أنصحك أن تأخذ راحة بعيدا لفترة |
Ama eğer Seema, Rahul'unkine karşılık verirse... | Open Subtitles | ...لكن لو أن سيما بدأت الوقوع فى حبه أيضاً |
Judson'ı öldürebilecek olan kimseyi düşünemiyorum, Ama eğer Sydney tek ölen olsaydı, Judson'ın onu öldürmüş | Open Subtitles | " لا أفكر في أي أحد يريد قتل " جادسون لكن لو أن " سيدني " الميتة الوحيدة سيكون من السهل الإعتقاد |
Ama eğer sayfada yazılı bir şeyler varsa öyleyse bazı insanlar diğerlerinden daha fazlasına sahip olabilir ve bu düşünce biçimine göre, bu durum ayrımcılığı ve eşitsizliği haklı çıkaracaktır. | TED | لكن لو أن شيئاً قد كُتب على اللوح، لكان قُدر لبعض الناس أن يكون لهم نصيب أكبر من الأخرين , وبناء على هذه الطريقة في التفكير , فإن ذلك يبرر التمييز و عدم المساواة . |
Ama eğer Blake ilgileniyorsa, büyük bir şey olduğu kesindir. | Open Subtitles | لكن لو أن (بليك) إهتمّ به، كان لِزامًا أن يكون شيء كبير |
Tamam Ama eğer kemoterapi işe yaradıysa neden Phil'in hastalığı tedavi durduktan sonra daha da kötüleşti? | Open Subtitles | حســنا، لكن لو أن العلاج الكيميائي كان يعمــل، إذن كيف يحدث وأن (فيــل) يستمــر بالمرض كلمـا يتوقف عن علاجـه. |
Ama eğer bulabilecek biri varsa... | Open Subtitles | لكن لو أن أحداً بإمكانه ذلك... |
Ama eğer bütün kayıtlar silindiyse... | Open Subtitles | - لكن لو أن كلّ التسجيلات ممحوّة .. |
Ama eğer bulabilecek biri varsa... | Open Subtitles | لكن لو أن أحداً بإمكانه ذلك... |
Evet ve eğer içinde Ojai veya gelecekteki Ojai ile ilgili bir şey varsa, ...davete minnettar kalırdım. | Open Subtitles | "أجل , لكن لو أن للأمر علاقة بـ"أوهاي "أو مستقبل "أوهاي سأقدر لك الدعوة |