Üniversiteye gitmek istedim ama babam fakirdi, aynı şekilde amcamda | TED | أردت الذهاب الى الجامعة لكن والدي كان فقيرا كذلك عمي |
Pes etmek isterdim ama babam derdi ki "Dinle kızım, hayatında sahip olduğun herşeyi kaybedebilirsin. | TED | أريد أن أتوقف لكن والدي كان يقول : اصغي يا ابنتي تستطيعين أن تخسرين كل شيء في حياتك |
Hayır, tam değil. ama babam üniversitedeki büyük böcek profesörlerindendi. | Open Subtitles | لا، ليس حقاً، لكن والدي كان عالم حشرات مهماً في الجامعة |
ama babam daima onun geri dönmesini umdu. | Open Subtitles | لكن والدي كان يأمل دائماً بأنه سيعود للمنزل مجدداً |
Yani boşanmanın olabileceğini biliyordum ama babam resmen mükemmel babaydı, anladın mı? | Open Subtitles | الطلاق، تصرّف سوقيّ، لكن والدي كان الأب المثالي |
Eminim hiç bu kadar düşünmemişsindir ama babam tam bir aksiyon adamıydı. | Open Subtitles | لابد أنك لم تعطي هذا الكثير من التفكير لكن والدي كان رجل الحدث |
ama babam eski bir hükümlü, bu yüzden ne tür bir yargıcım, bilmiyorum. | Open Subtitles | لكن والدي كان نصاب في السابق لذا لا اعلم ان كان حكمي عادلا ام لا |
Ben aslında sadece Bayan Mayfield'im. ama babam bir konttu. | Open Subtitles | فأنا فقط السيدة "مايفيلد" و لكن والدي كان لورداً |
Hayır ama babam sürekli taşınırdı. | Open Subtitles | لكن والدي كان يأخذني لأماكن مثل هذه |
ama babam iş adamıydı. | Open Subtitles | لكن والدي كان كذلك. |