Yoksa bir dahaki aramamda oğlunun cesedini nerede bulacağını söylerim. | Open Subtitles | أو سوف أقول لك أين تأخذ جثته في المكالمة القادمة |
Bu şu an nerede olduğunu bu da daha önce nerede olduğunu. | Open Subtitles | هذا واحد يقول لك أين أنت. هذا واحد يقول لك أين كنت. |
Charlie, sana müthiş haberlerim var. nerede yalnız konuşabiliriz? | Open Subtitles | تشارلى لدى اخبارك جيدة لك أين يمكن ان تحدث على انفراد؟ |
Bir domuz almalısın, domuz ağırşağı otlarının bulunduğu yeri sana göstersin diye. | Open Subtitles | نعم جميل ، رباه ، لديك خنازير تظهر لك أين يوجد الكمأ |
Yani bu tür şeylerin Nereye varacağını anlatmama gerek yok. | Open Subtitles | لا تحتاج بأن أقول لك أين تؤدي مثل هذه الأمور |
Size uçuşun nereden Nereye olduğunu, kapı numarasını, terminalini, uçuşun ne zaman biteceğini gösterir. Bunun için herhangi bir uygulamaya ihtiyacınız yok. | TED | و تظهر لك أين هي الرحلة، البوابة، و محطة الطيران، كم من الوقت حتى تهبط. |
sana, senin yüzünden yıllardır nerede olduğumu söyleyeyim. | Open Subtitles | وأستطيع أن أقول لك أين لقد كنت كل هذه السنوات، بسببك. |
Şu altı siyah posta güvercinini her nerede satabileceksem oraya. | Open Subtitles | سأقول لك أين إلى حيث يمكنني بيع حمامات الزاجل السوداء الست هذه |
Daha uygun bir fiyatı nerede bulabilirim? | Open Subtitles | حسنا ً, شكرا ً لك أين أستطيع أن أحصل على ثمن أفضل من ذلك ؟ |
Tamam, teşekkür ederim. Daha uygun bir fiyatı nerede bulabilirim? | Open Subtitles | حسنا ً, شكرا ً لك أين أستطيع أن أحصل على ثمن أفضل من ذلك ؟ |
-Tracy'nin nerede olduğunu söylersem avukat-müvekkil ayrıcalığını ihlal ederim. | Open Subtitles | أقول لك أين تريسي من شأنه كسر امتياز بين المحامي وموكله، وأنا لن تفعل ذلك. |
Ama belki ölmeden birkaç saat önce nerede olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | لكن ربما أستطيع القول لك أين كانت قبل ساعات قبل ذلك محتويات المعدة |
Bunu kanıtlayabilirim. Ejder Savaşçısı nerede? | Open Subtitles | أجل، إنتظر سوف أثبت لك أين المحارب التنيني ؟ |
Peki size üzerinde kapasitör olan devre kartını nerede bulacağınızı söylersem... | Open Subtitles | إذن، لو قلتُ لك أين تجد دائرة كهربائيّة مع مُكثف عليها... |
Bana ne olduğunu söyle, ben nerede bulacağını söyleyeyim. | Open Subtitles | قل لي ما هيته و سأقول لك أين يمكنك العثور عليه |
Öyleyse öldürün beni! sana yolu göstermek isteyen kim? ! | Open Subtitles | أقتلنى، فلن أقول لك أين الكنز - كما تشاء - |
Ama haritaların size hayatta Nereye gideceğinizi göstermeseler de, Nereye gidebileceğinizi gösterdiğine inanıyorum. | TED | لكني أؤمن في حين أن الخرائط لا تظهر لك أين ستذهب في حياتك، فإنها تظهر لك أين من المحتمل أن تذهب. |
Birisinin seni pataklamasını veya linç etmesini ve sana Nereye gideceğini nasıl gözükeceğini söylemesini ve sonra sana ödeme yapmayı reddetmesini ister misin? | Open Subtitles | هل أطلب لك شخص ما لينش وأقول لك أين تذهب وكيف للنظر ، ثم رفض أن يدفع لك؟ |