ويكيبيديا

    "للأشياء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şeylere
        
    • şeyleri
        
    • şeylerin
        
    • şeyler için
        
    • şeyin
        
    • bakış
        
    • nesnelerin
        
    Bu tür kadınsı olmayan şeylere nereden ilgi duyduğunu anlamıyorum. Open Subtitles لا اعرف من اين اتيت بهذا الأهتمام الغير أنثوى للأشياء
    Dolayısıyla yapabildiğimiz tek şey çok benzeştiklerini düşündüğümüz şeylere bakmak. Open Subtitles هو النظر للأشياء التي نظّن أنها مشابهة لما كانت عليه،
    Kimyasal bir dengesizliğe bağlı yemek olmayan şeyleri yeme arzusu. Open Subtitles الرغبة للأشياء التي لا تصلح طعاما وهذا سببه اختلال كيميائي
    Ama bu durum, pembe şeylerle dolu çantadan bu hoşlanmama durumu, çocuğumun dünyasındaki fazla feminen şeyleri reddettiğimi keşfetmemi sağladı. TED ولكن بهذا الموقف، نفوري من حقيبة مليئة بأغراض زهرية أجبرني على مواجهة رفضي للأشياء الأنثوية في عالم طفلتي.
    Bazı şeylerin zaman geçtikçe karıştırılması ve abartılması çok komik. Open Subtitles من المضحك كيف للأشياء أن تُحرّف وتتضخم مع مرور الزمن
    Bir tür ayna görevi görüyorlar bence normalde yansımasını görmediğimiz şeyler için. Open Subtitles أعتقد اٍنها تقوم بدور المرايا للأشياء التى لا نراها منعكسة بطبيعة الحال
    Yaptığın her şeyin hesabı tutuluyor bunları ödeyeceğini biliyor musun? Open Subtitles سوف تكون عبرة للأشياء اللتي قمت بها هل تعرف ذلك؟
    Siz çocukların sevdiği şeylere baksana: çay partisi, hayali yiyecekli; Open Subtitles :انظروا للأشياء التّي تحبّونها يا أطفال حفلات شاي، بأكل متصنع؛
    Böyle gözükürler. Çocuklar büyümek ve böyle görünen şeylere bakmak zorunda değiller. TED الأطفال يجب أن لا يكبروا وينظروا للأشياء بهذا الشكل.
    Ancak bir şeylere iğrenç dememizin bir başka açıklaması var. TED لكن هناك سبب آخر وراء تعريفنا للأشياء بالمقززة.
    Çoğumuz, sevmediğimiz ve örtbas ettiğimiz şeylere dikkat bile etmeyiz. TED من غير المرجح أن ينتبه أكثرنا للأشياء التي نريد تعتيمها. ولكننا ننتبه للأشياء التي نحبها ونريد رؤيتها ونتفق معها.
    Önemsediğimiz şeylere ışık tutuyorlar. TED إن مشاعرنا تحوي مؤشرات تنبيه للأشياء التي نهتم بها.
    Kısacası insanlar önceden maruz kaldıkları şeyleri tercih etme eğilimindedirler. TED باختصار، الناس يميلون للأشياء التي اختبروها من قبل.
    Mikroskoplar ışığı kullanarak küçük şeyleri görmemizi sağlıyorlar. TED تستخدم المجاهر، بالطبع، الضوء للنظر للأشياء الصغيرة جدا.
    Açıklayamadığımız şeyler için geçici tedbir gibi şeyleri kullanıyoruz. TED نحن نستخدم هذه الأشياء كبديل للأشياء التي لا يمكننا تفسيرها.
    Bana bastığı broşürlerdeki şeylerin sayfadaki yerlerini nasıl halledeceğini gösteren maketleri gösterdi. TED أراني مجسّمات صنعها ليعرف الموضع على الورقة للأشياء مثل الكتيبات التي كان يطبعها.
    Ama kendi yaptığımız şeylerin sinir sistemi gelişmemiş. TED لكن الجهاز العصبي للأشياء التي نصنعها بدائي في أحسن حالاته.
    Ve ayrıca görüntü siyah beyaz, o yüzden buradaki şeylerin renklerini de bilemiyoruz. TED كما أن هذه الصورة بالأبيض والأسود، لا قدرة لنا على معرفة الألوان الحقيقية للأشياء هناك.
    Söylediğin korkunç şeyler için, sana teşekkür etmeyeceğimden oldukça eminim. Open Subtitles أنا متأكدة بأنني لن أقوم بشكرك للأشياء الفظيعة التي قلتها
    Bu özellikle boşta çalışma kapasitesi olan şeyler için güçlü bir fikir. TED الفكرة قوية فعلا للأشياء التي لها طاقة غير مستخدمة عالية.
    Genellikle biz kelimeleri sevdiğimiz şeyler için alırız, TED عادةً نسرق الكلمات للأشياء التي تعجبنا، مثلًا الطعام لذيذ.
    Bu özel günde yaşadığın bir an sana her şeyin bambaşka görünmesini sağlayabilir. Open Subtitles لحظةً في هذا اليوم المميز قد تغير رؤيتك للأشياء من حولك إلى الأبد
    Benim bakış açımdan onlar ve benim bugüne kadar yaptıklarım saçma. Open Subtitles من منظوري للأشياء ما كان يحدث وما كنت أقوم به سخيف
    Şimdi yakalamaya çalıştığım, nesnelerin duygusal işlevleri. TED وما احاول الوصول اليه الان هو مفهوم الغاية العاطفية للأشياء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد