Hayatınızın tehlikede olduğunu düşünüyoruz. Buraya polis koruması ister misiniz diye sormaya geldim. | Open Subtitles | ولدينا سبب للإعتقاد أنّ حياتك في خطر، وإنّي هُنا لأعرض عليك حماية الشُرطة. |
Bu işin Savunma Bakanlığı'ndaki patronunuzla ilgili olduğunu düşünüyoruz. - Elias Atherton. | Open Subtitles | حسناً ، لدينا سبب للإعتقاد أنّ لذلك علاقة مع هذا الرجل ، رئيسك في وزارة الدفاع |
Bazı nedenlerle Mandalay'in bir ortağı olduğunu düşünüyoruz.. Sizinle görüşen kimse oldu mu? | Open Subtitles | حسناً ، لدينا سبب للإعتقاد أنّ (ماندالاي) يعمل مع شريك ، هل إتّصل بكَ أيّ شخصٍ آخر؟ |
Benim de beni affedeceğine inanmak istemem gibi. | Open Subtitles | كأنّي إحتجتُ للإعتقاد أنّ بإمكانك مُسامحتي. |
Teğmen, Dallas PD içinden birinin Jimmy Nichols'a çalıştığına inanmak için sebeplerim var. | Open Subtitles | أيّتها الملازمة، لديّ سبب للإعتقاد أنّ شخصاً ما في شرطة "دالاس" يعمل لحساب (جيمي نيكولز) (نيكولز)؟ |
O bileşkenin Sopiha'nın adamları tarafından kullanıldığına inanmak için sebeplerim var. | Open Subtitles | لديّ سببٌ يدفعني للإعتقاد أنّ المركّب جاء من قوم (صوفيا) |