| Evet, en azından sığırlarına bakacak biri olacak. | Open Subtitles | حسنا، على الأقل سيكون لديك شخص ما للإعتناء بماشيتك |
| Evde bütün gün sana bakacak biri olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك أحد للإعتناء بكى طوال اليوم |
| O geceden beri sana göz kulak olmak için elimden geleni yaptım ve karşılığında hiçbir şey beklemedim, bir teşekkür bile. | Open Subtitles | لقد بذلت ما بوسعى للإعتناء بك. منذ تلك الليلة, و لم اطلب اى شئ بالمقابل.. و حتى كلمة شكر. |
| Pheebs ve ben kulübe erken gidip göz kulak oluruz. | Open Subtitles | كما أنني أنا و "فيبي" سنذهب للنادي مبكراً، للإعتناء بالأمور |
| Ama sorun şu ki tatlım sana bakmak için burada olmayacağım. | Open Subtitles | ..ولكن الأمر هو، يا حبيبتي لن أكون هنا دائما للإعتناء بكِ |
| Maalesef, diğer bebeğimle ilgilenmek zorundayım. | Open Subtitles | مع الأسف، يجب أن أذهب للإعتناء بطفلتي الأخرى |
| Kızkardeşin yaşıyor ve ona bakman için sana ihtiyacı var. | Open Subtitles | أختك على قيد الحياة وتحتاجك للإعتناء بها |
| Bak Lewis. Ailemle ilgilendiğin için sana teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشكرك للإعتناء بعائلتي. |
| Onu güvenebileceğin birine bırakmalısın, ona iyi bakacak birine. | Open Subtitles | ستحتاجين لتركه مع شخص تأتمنينه للإعتناء به بشكل صحيح |
| Kız kardeşim öldüğünde ona bakacak kimse kalmamıştı. | Open Subtitles | عندما ماتت أختي، لم يكن هنالك أحد للإعتناء بها |
| En azından ona bakacak bir ailesi var. | Open Subtitles | على الأقل لديك عائلة للإعتناء به، أتعرفين؟ |
| Aileme bakacak kadar para kazanırken, öyleydik. | Open Subtitles | كنّـا كذلك عندما كنت أجني مالاً كافيـًا للإعتناء بعائلتـي |
| Kendine bakacak yaşa gelmiş. | Open Subtitles | إنه ناضج بما يكفي للإعتناء بنفسه |
| Komiser Stottlemeyer benim için endişeleniyordu ve bana göz kulak olması için bir hemşire tuttu. | Open Subtitles | كان الكبتن ستوتلماير قلقاً بشأني وقد إستأجر ممرضة للإعتناء بي |
| Sana göz kulak olmak artık benim görevim ve sorumluluğumdur. | Open Subtitles | الآن هو واجبي الآن هي مسؤوليتي للإعتناء بك |
| Üniversitedeyken, evime bana göz kulak olmak için gelirdi. | Open Subtitles | كان في الكلية لكنه عاد للمنزل للإعتناء بي |
| Ailemiz öldükten sonra bana bakmak için ordudan ayrıldı. Beni üniversiteye gönderdi | Open Subtitles | لقد ترك الجيش للإعتناء بي بعد وفاة والدينا، وحرص على إرتيادي الكليّة، |
| Bir adama bakmak için neden bu kadar çok çalıştığımızı anlamıyorum. | Open Subtitles | انا لا افهم لماذا كل هذا العناء للإعتناء برجل واحد |
| Hatta onlara bakmak için işinden ayrıldı. | Open Subtitles | إستسلمت بالعمل في رعاية الطفولة للإعتناء بهم |
| Şimdi seninle ilgilenmek için evdeyim. Hepinizi gördüğüme sevindim. | Open Subtitles | حسناً, ها أنا الآن عندك للإعتناء بك كان من الرائع رؤيتكم جميعاً |
| Seninle ilgilenmek adına döndüm, çünkü seviyorum seni. | Open Subtitles | رجعت للإعتناء بك لأن انا أحبّك |
| Annemle babam bana bakman için yeterince para bırakmışlardı. | Open Subtitles | أمي وأبي تركوا لك أموال كافية للإعتناء بي |
| Benimle ilgilendiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا للإعتناء بي. |