Hastamızın tecavüze uğradığını öğreniyoruz ve senin tepkin bu mu? | Open Subtitles | لقد اكتشفنا أنّ مريضتنا تعرّضت للاغتصاب وهذا ما تردّ به؟ |
Ve bu konuda yalan söylediyse tecavüze uğradığı konusunda da yalan söylüyor olabilir. | Open Subtitles | وإذا كذب حول هذا، أنه يمكن أن يكون أيضا الكذب حول تعرضها للاغتصاب. |
Belki de sadece rol yapıyordur, bilemezsin. tecavüze uğradığını saklamak falan gibi. | Open Subtitles | ربما تغطي على الأمر فحسب، ربما تحاول أن تعكس إحساسها بتعرضها للاغتصاب. |
Baba kızın eteğindeki kanı görünce ona tecavüz edildiğini düşündü. | Open Subtitles | يرى الأب الدم على تنورتها و يعتقد أنها تعرضت للاغتصاب. |
Sanki biri Bayan Patates Kafa'ya tecavüz etmişte heryere dökmüş gibi. | Open Subtitles | بدا الأمر وكأنه شخص للاغتصاب السيدة بطاطس و تركت كل مكان. |
Annelerin kızların okulu olmasını isteme sebepleri şuydu: bir kız çocuğu okula yürürken tecavüze uğrarsa anne suçlanırdı. | TED | والسبب في أنهم يريدون المدرسة للبنات لأنه عندما تتعرض فتاة للاغتصاب في طريقها إلى المدرسة، تلام الأم لذلك. |
Abisi devlet destekli milisler tarafından katledildi ve kendisi sırf yanlış partiye oy verdiği için defalarca tecavüze uğradı. | TED | قتل شقيقها من قبل ميليشيا ترعاها الدولة, و تعرضت للاغتصاب أكثر من مرة لمجرد انتمائها للحزب الخطأ. |
tecavüze uğramış bir kadından, birçok fotograf içerisinden suçluyu teşhis etmesi bekleniyor. | TED | امرأة تعرضت للاغتصاب ، وقدمت لها سلسلة من الصور الفوتوغرافية لتحديد المعتدي عليها. |
Leo, nasıl bir şey yaşadığımı bildiğini biliyorum, senin kızında tecavüze uğramıştı. | Open Subtitles | ليو، أعلَمُ أنكَ تَعرِف ما أمُرُّ بِه معَ تَعَرُّضِ ابنَتِكَ للاغتصاب |
Aynı kulübün karşısındaki park yerinde tecavüze uğramış. | Open Subtitles | تعرضت للاغتصاب وقالت إنها في موقف للسيارات عبر الشارع من النادي. |
Birine aynı kişi tarafından ikinci kez tecavüze uğradığı halde o kişinin serbest kalacağını nasıl söylersin? | Open Subtitles | كيف تخبر شخص تعرضت للاغتصاب للمرة الثانية وعلى نفس الرجل الذي انه ستعمل أحرارا مرة أخرى؟ |
tecavüze uğradın, hava durumu hakkında mı konuşmak istiyorsun? | Open Subtitles | لقد تعرضت للاغتصاب و تريدين التحدث عن الطقس؟ |
Senin tarafından tecavüze uğramak... biat etmek değildir. | Open Subtitles | تعرضها للاغتصاب من قبل أنت ليس الالتزام. |
Neredeyse beni tecavüze uğrayayım diye bıraktığın mahalle kadar güzel. Ne? | Open Subtitles | نعم, تقريبا جميل كما ذاك الحي المجاور الذي تركتيني فيه وكنت سأتعرض للاغتصاب. |
Beni buraya en son yatırdığında tecavüze uğramıştım. | Open Subtitles | آخر مرة وضعت تلك الادوات فيني كانت بعد تعرضي للاغتصاب |
Ayrıca mahkeme tecavüz mağdurunun yaşadığı ruhsal sıkıntıyı da göz önüne alacak. | Open Subtitles | بالاضافة إلى الحالة النفسية لعائلة الضحية .. المتعرّضة للاغتصاب تؤخذ بعين الاعتبار |
Bir akşam eve döndüğünde, evinin yağmalandığını ve karısına tecavüz edilerek, öldürüldüğünü görmüş. | Open Subtitles | عاد ذات مساء ليجد منزلهُ قد نُهب وتعرضت زوجته للاغتصاب وقُتِلت |
Böylece Patricia, doktorların yardımıyla... 10 yaşındayken babasının ona tecavüz ettiğini hatırladı. | Open Subtitles | لذلك باتريشيا، مع مساعدة من الأطباء لها، ويذكر أنه عندما كانت 10، للاغتصاب والدها لها. |
Hayır, doktor raporu tecavüz belirtisi olmadığını gösteriyor. | Open Subtitles | لا، تقرير المعمل الجنائي لم تجد أي أثر للاغتصاب |
Hayır, doktor raporu tecavüz belirtisi olmadığını gösteriyor. | Open Subtitles | لا، تقرير المعمل الجنائي لم تجد أي أثر للاغتصاب |
Belki bebeği o kampta ölüyor. Belki kızına tecavüz edildi. | Open Subtitles | ربما ماتت طفلته الرضيعة في ذلك المخيم ربما تعرضت ابنته للاغتصاب |
Öldürmek ise tecavüzün doğal bir sonucu. | Open Subtitles | القتل هو فقط نتيجة طبيعية للاغتصاب |