Arka kapıya gidiyordum, ama arkadaşım önüme geçti. | Open Subtitles | كنت ذاهباً للباب الخلفي لكن صديقي سبقني إليه. |
Kadın onları duyup, Arka kapıya yönelmiş olmalı. | Open Subtitles | من الممكن ان الامرأة كانت قد سمعتهم كانت في طريقها للباب الخلفي |
Planlar yapılıyordu ve ben ayağa kalkıp Arka kapıya gidip kaçmam gerektiğini hissettim. | Open Subtitles | يخططون وانا فقط وجدت نفسي انهض واذهب للباب الخلفي |
Sanki Perry ile ben aynı evde büyümüşüz... ve bir gün o arka kapıdan çıkıp gitmiş... bense ön kapıdan çıkmışım gibi. | Open Subtitles | إنه كما لو كنت أنا و بيري نشأنا في نفس البيت و في يوم ذهب هو للباب الخلفي و أنا ذهبت الي الباب الأمامي |
Gözlemci gelmeden arka kapıdan gitmeliyiz. | Open Subtitles | سنذهب للباب الخلفي قبل أن يأتي المشرفون |
Arka kapıya geleceksin, seni salak, paragöz-- | Open Subtitles | بل معي تجيء للباب الخلفي أيها الغبي.. |
Arka kapıya da yeni bir perde lazım. | Open Subtitles | وقد نستفيد من شبك للباب الخلفي |
Haklısın. Arka kapıya gidiyoruz. | Open Subtitles | هذا صحيح سوف نذهب للباب الخلفي |
Arka kapıya yöneldi. | Open Subtitles | إنه يتجه للباب الخلفي |
Yani amacımız mutfaktaki Arka kapıya ulaşmak olacak. | Open Subtitles | نصل للباب الخلفي بالمطبخ |
Evil Corp'u hacklediğinde bize, Arka kapıya erişim vermiş oldun. | Open Subtitles | عندما قمت باختراق شركة (إيفل) أعطيتنا وصولًا للباب الخلفي |
Şehrin şifreleri, belediye sistemine arka kapıdan giriş gibidir her şeye ulaşabilirsiniz. | Open Subtitles | الرموز السريّة للمدينة، مثل مُفتاح للباب الخلفي للنظام المحلي بأكمله، صلاحيّة وصول لكلّ شئ ... |
arka kapıdan çıkmak üzereydim ki... | Open Subtitles | وإتجهت للباب الخلفي |
O arka kapıdan kaçmaya çalışıyor. | Open Subtitles | انه سيذهب للباب الخلفي |
- arka kapıdan çıkalım. | Open Subtitles | -لنذهب للباب الخلفي . |