| Trish üyelik aldığında Chloe adlı bir kadının Onu aramaya geleceğini söyledi. | Open Subtitles | عندما تسجلت تريش قالت بأن أمرأة تدعى كلوي قد تأتي للبحث عنها |
| Ablamın dönüşünü üç yıl bekledikten sonra Çin'e gidip Onu aramaya karar verdim. | TED | بعد ثلاث سنوات من انتظار عودة أختي قررت الذهاب إلى الصين للبحث عنها بنفسي |
| Dal Peng saatler önce Onu aramaya çıktı ama sanırım henüz bulamadı. | Open Subtitles | دال بيونغ ذهب للبحث عنها من ساعات ولا أظن أنه وجدها |
| Her neyse, onu kaybetti ve onu bulmak için bir adam gönderdi. | Open Subtitles | على اى حال، لقد فقدها وارسل شخصآ للبحث عنها وقد فعل |
| onu bulmak için gazetenin araştırma imkanlarından yararlanabilirsin belki. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تستخدم موارد الجريدة للبحث عنها |
| Doktor insan toplamaya gitti, Onun peşinden gidiyoruz, ...ama sana da ihtiyacı var. | Open Subtitles | يقوم الدكتور بجمع بعض الناس معا سنذهب للبحث عنها لكنه يحتاجكِ كذلك |
| Onu daha yakından tanımak istiyorum o yüzden gidip onu bulacağım. | Open Subtitles | حسناً، علي أن أذهب لأتعرّف عليها أكثر، لِذا سأذهب للبحث عنها. |
| Eğer gerçeklerse, burası onları aramak için harika bir yer. | Open Subtitles | لكن، إذا كان لها وجود فهو المكان المناسب للبحث عنها |
| Kocoum Onu bulmaya gitti ve beyaz adam ona saldırdı. | Open Subtitles | وكوكوم ذهب للبحث عنها وهذا الرجلالأبيضهاجمة. |
| Gidebileceği bütün yerler. Onu aramaya çıkacağım. | Open Subtitles | هذه جميع الأماكن التي يمكن ان تذهب اليها سأذهب للبحث عنها |
| Onu aramaya şimdi çıkamayız. Nereyi arayacağımızı bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | لا يمكننا ان نذهب للبحث عنها الان لن نعرف اين نبحث |
| Bakın, tek bildiğim onun ortadan kaybolduğu ve Onu aramaya nereden başlayacağımı bile bilmediğim. | Open Subtitles | إسمعي، جُل ما أعرفه، إنها أختفت و لا أعرف من أين أبد للبحث عنها. |
| Onu aramaya gelmeseydin, Katia hâlâ hayatta olurdu! | Open Subtitles | إذا لم تأتى للبحث عنها كاتيا كلتا لازالت على قيد الحياة |
| Beni bulamazlarsa, Onu aramaya giderler. | Open Subtitles | ،و إن لم يستطيعوا إيجادي سيذهبون للبحث عنها |
| Beyler dinleyin. Onu aramaya çıkıyorum. | Open Subtitles | إسمعوا يارفاق سأذهب للبحث عنها |
| Eemm, seni temin ederim ki elimizden gelen her şeyi yapıyoruz onu bulmak için. | Open Subtitles | حسنا ,استطيع ان اؤكد لك اننا نبذل كل طاقتنا للبحث عنها |
| onu bulmak için hapishane'ye gittiğimde bana bunu söylediler. | Open Subtitles | هذا ماقالوه عندما أردت الذهاب إلى السجن للبحث عنها |
| onu bulmak için okyanusu geçmemiz gerektiğini düşünüyordum! | Open Subtitles | إنني محظوظة! لقد كنت سأواجه العديد من المتاعب إن اضطررت للبحث عنها في المحيط! |
| Onun peşinden gitti, değil mi? | Open Subtitles | لقد ذهب للبحث عنها , أليس كذلك ؟ |
| Tüm bunlar bittiğinde gidip onu bulacağım ve bir gün tekrar bir ailem olacak. | Open Subtitles | عندما ينتهي كل هذا سأذهب للبحث عنها ويوماً ما سيكون لدي عائلةً ثانية |
| Ama başka otellerde aramak isterseniz siz bilirsiniz. | Open Subtitles | ورغم هذا, يمكنك ان تذهبى للبحث عنها فى الفنادق الأخرى |
| Çünkü Danny Onu bulmaya gitti. | Open Subtitles | -لأن "داني" ذهب للبحث عنها سأوفرعليكِعناءالسفر.. |
| Neden ayrılıp üçlü gruplar halinde aramıyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نقوم بالانقسام للبحث عنها كمجموعات من ثلاثة افراد |
| Gidip onu bulalım. | Open Subtitles | فلنذهب للبحث عنها. |
| Onu aramak için birini bulabilecek miyim ona bir bakayım. | Open Subtitles | حسناً، سأتصل لأرى إن كنتُ أستطيع الحصول على دعم للذهاب للبحث عنها. |