Yalnızca fikirlerini onayladığımız insanlarla iletişim kuruyoruz ve sosyal medya sayesinde kalanları susturabiliyor, takip etmeyi bırakabiliyor ve engelleyebiliyoruz. | TED | نحن نميل للتواصل مع الناس الذين يتفقون معنا، وبفضل وسائل التواصل، يمكننا إخراس، وعدم متابعة ومنع أي شخص آخر. |
Ama kelimeleri kullanmak yerine birbirleriyle iletişim kurmak için sinyal moleküllerini kullanırlar. | TED | لكن عوضًا عن استخدامهم للكلمات، يستخدمون جزيئات إشارة للتواصل مع بعضهم البعض. |
Çekim, saygı, güven, dayanıklılık iletişim kurma isteği ve kabiliyeti. | Open Subtitles | القدرة و الرغبة للتواصل, أن كل هؤلاء الأجزاء مُحدّدة وراثياً. |
Artık bir medyum çağırmanın vakti gelmişti, istekli bir ruh, Binder'in özlediği ve sevdiği merhumlarıyla iletişime geçmesini sağlayabilirdi. | Open Subtitles | لتر وكان الوقت الآن ل جلب المتوسطة , روح على استعداد تسمح بيندر للتواصل مع الشعب الذي غاب وأحب. |
Onunla hiç konuşmadığını söyledin ama belki başka bir şekilde iletişim kurmuş olabilirsin. | Open Subtitles | قُلتَ أنك لم تتحدث إليه لكن ربما كان لديك طريقة أخرى للتواصل معه |
Bu sayede kendimi güvende hissedene kadar yasaklama emrini kaldırmadan iletişim kurabiliriz. | Open Subtitles | فهذا يمنحنا الفرصة للتواصل بينما يستمر الأمر القضائيّ إلى أنْ أشعر بالأمان |
Ne yapman gerekiyor biliyor musun? Konuşun. Bu iletişim kurmanın sağlıklı bir yolu. | Open Subtitles | أتعلمي ما الذي عليكِ فعله تحدثوا عن الأشياء ، أنها طريقة صحية للتواصل |
İletişim kurmak için casusların açık alanda işaret bırakması eski bir yöntemdir. | Open Subtitles | ترك إشارات في الأماكن العامة هي طريقة عريقة للجواسيس للتواصل في الميدان |
İnsanoğlunun iletişim kurmaya her zaman ihtiyacı vardı ve daha iyisi gerekmediği halde ayak uyduramayacağımız kadar hızlı değişiklikler yaptık. | Open Subtitles | البشر كان دوما لديهم الحاجة للتواصل والطرق التي تواصلنا بها تغيرت أسرع من قدرتنا على مجاراتها لكن ليس للأفضل بالضرورة |
Dünya'da, iletişim kurabilecek kadar bizim dışımızda akıllı hayvanlar var mı? | Open Subtitles | هل هناك حيوانات على الأرض غيرنا ذكية بشكل كافٍ للتواصل معها؟ |
Trevor, yeni kayıt olan üyenin iletişim bilgisini mesajla göndereceğim demiştim. | Open Subtitles | تريفور, لقد قلت انك سوف ترسل لي معلومات للتواصل مع الزائر |
Her evliliğin en temel, en gerekli iletişim şekli sekstir. | Open Subtitles | إنّ أبسط وأكثر شكل ضروري للتواصل لأي زواج هو الجنس. |
Hayatta kalan bir insanla iletişim kurmak için bu tek şansımız, anladın mı? | Open Subtitles | انظر، هذه أفضل فرصة لنا للتواصل مع أي كائن حي في الخارج، اتفقنا؟ |
Eğer bu şekilde iletişim kuruyorlarsa, büyük bir şey yakalamışız demektir. | Open Subtitles | إذا كانت هي طريقتهم للتواصل, فأننا قد حصلنا على شيء كبير |
Bilgisayarların çevremizdeki dünya ile iletişim kurmasına yardım etmek | TED | أعمل لأساعد الحواسب للتواصل مع العالم حولنا. |
Ordu E.L.F'i denizaltılarla iletişime geçmek için kullanırdı ...yaklaşık 10 yıl öncesine kadar. | Open Subtitles | البحرية كانت تستخدم ذلك التردد للتواصل مع الغواصات حتى قبل نحو 10 أعوام |
Program, gönüllülere başkalarıyla iletişime geçme imkânı sağlıyor, oturup onların hikâyelerini dinleme olanakları oluyor. | TED | بالنسبة للمتطوعين، توفر فرصة للتواصل مع الناس والجلوس للاستماع إلى قصصهم. |
Ve bu anda gerçekten iletişime ihtiyaç olduğunu anladım, çünkü dünyada olup bitenlerle ilgili veriler ve her ülkenin çocuk sağlığı çok iyi biliniyor. Bunu gösteren yazılım geliştirdik: Buradaki her baloncuk bir ülkeyi temsil ediyor. | TED | وحينها أدركت أن هناك حاجة حقيقية للتواصل حتى تصبح البيانات المتعلقة بما يحدث في العالم وبصحة الطفل في كل بلد مُدرَكة ومحسوسة بشكل جيد وصممنا هذا البرنامج والذي يعرضها كما يلي: كل فقاعة هنا تمثل دولة |
Bu kutudan çıkmak ve diğerlerine ulaşmak için kelimeler ve iletişimi kullanıyoruz. | TED | ونستخدم كلمات للتواصل لكي نكسر هذا الصندوق ونتواصل مع الآخرين |
Daha sonra tabiki bireyler iletişimin hilelerini öğrendiler. | TED | ولكن ما حدث بعد ذلك هو أن الفرد توصل إلى، بالطبع، ابتكر طرقاً للتواصل. |
Keşke ona ulaşmanın bir yolu olsaydı da söyleyeceklerimizi onu korkutmadan söyleseydik. | Open Subtitles | اتمنى لو أن هنالك طريقة للتواصل معها ونقول ما نريد أن نقوله بطريقة لانتوعدها فيها |
Nathan'la haberleşmek için sana ihtiyacımız olmasaydı seni çoktan tekneden atardım. | Open Subtitles | انا بالفعل سارميك في البحر اذا كنا لانحتاججك للتواصل مع نايثن |
Anoke de beyni bu Behemecoytal'la konuşmak için kullandı. | Open Subtitles | وقد استعمل آنوك الدماغ للتواصل مع هذا الذي يسمى البيهيميكوتيال |
İyi veya kötü şeylerin iletişimi için müthiş bir araç. | TED | إنه وسيلة رائعة للتواصل سواء في الخير أو الشر. |
O an, kızların babaları ile bağ kurmak için bir yola ihtiyaç duyduklarını anlamıştım. | TED | في تلك اللحظة علمت ، أن الفتيات يحتاجون إيجاد طريقة للتواصل مع آبائهم. |