Tek bildiğim, her şeyi bir hayır kurumuna bağışlamış olabileceği. | Open Subtitles | لكل الذين اعرفهم قد يترك كل شيء للجمعيات الخيرية |
Niles'la ben her şeyini hayır kurumuna bağışlamaya karar verdik baba. | Open Subtitles | أبي سو تسعد لمعرفتك أننا أنا ة نايلز قد قررنا التبرع بكل أشياءك للجمعيات الخيريه |
Geliri hayır kurumuna bağışlayacağıma dair noter tasdikli belge. | Open Subtitles | وقع واعدك بالتبرع بكل الايرادات للجمعيات الخيريه |
Hayır kurumlarına yardımda bulunmayı ve yönetimlerinde rol almayı düşünüyorum. | Open Subtitles | إننى أتوقع أن أساهم بحصتى للجمعيات الخيرية و أن العب دورى فى الحركات أى نوع منها ؟ |
...eksantrik milyoner, parasını hayır kurumlarına, dostlarına, ve ev personeline bıraktı. | Open Subtitles | وقد تبرع البليونير الراحل بمعظم ثروته للجمعيات الخيرية وأصدقائه و لخدمه الأوفياء |
yardım kuruluşlarına ve devlet okullarına bağış yapan bir derneğin kurucusuymuş. | Open Subtitles | لديه مؤسّسة تُقدّم الأموال للجمعيات الخيرية والمدارس العامة. |
Ailesinin isteğiyle, bu parçanın geliri hayır kurumuna gidecek. | Open Subtitles | وفقاً لرغبات عائلتها، فالعائدات ستوهب للجمعيات الخيريّة. |
Sözde, oda arkadaşı arabasını hayır kurumuna bağışlamış. | Open Subtitles | ويُزعم أنّ شريكه في السكن قد تبرع بالسيارة للجمعيات الخيرية. |
Birkaç gün sonra, amına koyduğumun paralarını geri almak için hayır kurumuna gider. | Open Subtitles | سببٌ ذلك .بعد بعض ايام لاحقا له افكار اخرى من اجل الذهاب للجمعيات الخيرية |
Parasını bir hayır kurumuna bağışladı. Bana bırakma düşüncesi kendini rahat hissettirmedi sanırım. | Open Subtitles | ترك أمواله للجمعيات الخيرية لم يشعر بالراحة لتركها لي |
Yani, veri topladığımız dünyadaki neredeyse her ülkede, hayır kurumuna para bağışlayanlar, bağışlamayanlardan daha mutlu. | TED | حيث لدينا هذه المعطيات الناس الذين يقدمون المال للجمعيات الخيرية هم أكثر سعادة من الناس الذين لا يتبرعون بالمال للجمعيات الخيرية أدري أنكم كلكم تنظرون إلى الدولة الحمراء في الوسط |
Yani bazen marjinal gruplardaki insanlara yardım etmemizi veya hayır kurumuna bağış yapmamızı ya da kâr amacı gütmeyen yerlerde gönüllü olduğumuz saatleri devreye sokuyoruz. | TED | أنا أعني، بعض الأوقات نستدعي كل الطرق لمساعدة الجماعات المهمشة، أو نتبرع للجمعيات الخيرية، أو ساعات تطوعنا في المؤسسات غير الربحية. |
O durumda, bir hayır kurumuna cömert bir bağış yapmış olacaktım ve büyük bir hayal kırıklığına uğrayacaktım. | Open Subtitles | حسنا، ثم، وأود أن تم التبرع السخي للجمعيات الخيرية، وسوف لقد كان جدا... بخيبة أمل. |
Anneannen bunu bilmiyor, bir kerecik olsun oyna ve sonra, bir hayır kurumuna bağışlarız tamam mı? | Open Subtitles | جدتك لا يعرف ذلك، لذلك لعب مع لمرة واحدة وسنقوم ... التبرع للجمعيات الخيرية، والتعامل؟ |
..ve bizde hayır kurumuna satacağız. | Open Subtitles | و سنبيعها للجمعيات الخيرية |
Tüm mal varlığını hayır kurumlarına bağışlıyor, ailesi yok. | Open Subtitles | هو سيترك كل إرثه للجمعيات الخيريّة ليست لديه أية عائلة |
Hayır kurumlarına bağışladığımız milyonlardan ya da destek sağladığımız kliniklerden. | Open Subtitles | بدون مشاكل أو الملايين من الدولارات التي نتبرع بها للجمعيات الخيرية كل سنة |
Tüm eşyalarımı katolik yardım kurumlarına ver Noel toplarım hariç. | Open Subtitles | ومنح جميع أموالي للجمعيات الخيرية الكاثوليكية ، ما عدا كرات عيد الميلاد فهؤلاء لك |
Zaten yarısını hayır kurumlarına bağışlayacağım. | Open Subtitles | على الأقل سوف أتبرّع بنصفه للجمعيات الخيرية |
Hayır kurumlarına verebileceğim binlerce şey var. | Open Subtitles | هناك الآلاف من الأشياء وأستطيع أن أعمل مزاد للجمعيات الخيرية |
insanlar büyük miktarda ucuz giysiyi bir şekilde hayır kurumlarına bağışlamayı düşünüyor. | Open Subtitles | كمية كبيرة من الملابس الرخيصة، على الرغم من أن الناس يشعرون، وربما بطريقة أو بأخرى، تعويض للتبرع للجمعيات الخيرية. |