Bu olduğunda ülkedeki tüm gazeteciler Onunla konuşmak için can atacak. | Open Subtitles | إذا حدث ذلك، فسيكون كل صحفي في البلد متشوقاً للحديث معه |
Onunla konuşmak için pek fırsatım olmadı ama sence de biraz avam değil miydi? | Open Subtitles | لم تتاح لى الفرصة للحديث معه لكن ألا تعتقد بأنه يبدو واحداً من العامة؟ |
Bana yardım ettin. Onunla konuşmam için bana son bir şans ver. | Open Subtitles | لقد كنت لدي لمساعدتي,أعطني فرصة وواحدة أخيرة للحديث معه |
Bilmiyorum, ama Onunla konuşmam gerek ve telefonlarıma cevap vermiyor. | Open Subtitles | لا أعرف, و لكن أحتاج للحديث معه. و هو لا يُجيب لأي من اتصالاتي. |
Sadece onunla konuşmaya ihtiyacın var bir buluşma ayarla. Herşeyi baştan düşünmek için bir iki güne ihtiyacın olduğunu söyle ona. | Open Subtitles | فقط حددي موعدا للحديث معه أخبريه أنكِ تحتاجين يوم أو يومين |
Ben onunla konuşmaya gittiğimde ölmüştü. | Open Subtitles | ذهبت انا للحديث معه لكنه كان قد توفي بالفعل |
Kızımla birlikte gidip onunla konuşacağım. Hoşuna gidecek. | Open Subtitles | سأصحب ابنتى ونذهب للحديث معه, سوف تحبينه |
Bunun büyük zevk olduğunu söylemeliyim, sohbet edebileceğim biriyle tanışabilmek harika. | Open Subtitles | اقول لك حقيقا بأن هذه متعة حقيقية ومن الجميل ايجاد شخص للحديث معه |
Onunla konuşmak için içeri girdiğinizde, cep telefonlarınızı kapatın ve 40 yıl öncesiymiş gibi davranın. | Open Subtitles | ، لذا ، عندما تدلفون للداخل للحديث معه .. قوموا بإغلاق هواتفكم تظاهروا بأننا عدنا 40 عاماً للماضي |
Ben, bu iş ciddi. Şimdi gidip Onunla konuşmak zorundayım. | Open Subtitles | بن, هذا مهم الأن علي الذهاب للحديث معه |
Onunla konuşmak için hazır olduğunuzu umuyor. | Open Subtitles | إنه يأمل أن تكون مستعداً للحديث معه |
Onunla konuşmak için hazır olduğunuzu umuyor. | Open Subtitles | إنه يأمل أن تكون مستعداً للحديث معه |
Onunla konuşmak istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أتصور أنك ستذهب للحديث معه صحيح؟ |
Onunla konuşmam lazım. | Open Subtitles | ساحتاج للحديث معه |
Peşinden git! Onunla konuşmam gerek. | Open Subtitles | أذهب ورائه، أحتاج للحديث معه |
Onunla konuşmam lazım. | Open Subtitles | أحتاج للحديث معه |
Onunla konuşmam gerek. | Open Subtitles | ! أنا بحاجة للحديث معه |
- Onunla konuşmam gerek. | Open Subtitles | أحتاج للحديث معه - نعم.. |
Müdürüne, onunla konuşmaya geldiğimizi haber verir misin? | Open Subtitles | هل تستطيعن أن تخبري مديرك نحن هنا للحديث معه |
onunla konuşmaya bile zahmet etmediğini düşünürsek onu sorgulayacak konumda olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | وبالنظر أنك لم تكلف نفسك عناء الظهور للحديث معه انا لا أظن بأنك في اي موقع لأستجوابه |
Durun bir dakika. O adam devam etsin yoksa onunla konuşacağım. | Open Subtitles | أنتظري دقيقة.إما يذهب هذا الرجل أو سأذهب للحديث معه |
Bunun büyük zevk olduğunu söylemeliyim, sohbet edebileceğim biriyle tanışabilmek harika. | Open Subtitles | اقول لك حقيقا بأن هذه متعة حقيقية ومن الجميل ايجاد شخص للحديث معه |